25 Haziran 2015 Perşembe

Adsense Approval Method 2015

DLL Incorporation is providing Google Adsense Approval For Websites and Blogs.  Account will be fully approved and Non Hosted. 100% legit and genuine way of approval.

We can approve within 1 -5 days. We provide approval for worldwide any Country .

We need Following details for approval .

1-Payee name or Business Name

2- Payee Address

3- contact ya Mobile Number

4-Country

After Adsense Approval we will provide you login password of your adsense account which you can change your later.

We charge 2500 INR  ( 40$ ) for approval . which you can pay with Netbanking or Paypal or Skrill or Neteller Or perfectmoney or webmoney or Bitcoin or Payoneer etc.

 

We will provide the account after the payment. We can guide you how to use your adsense account and how to place ad banners on your website.

If you want to know traffic methods or SEO tips then we provide that also.

google adsense approval trick 300x170 Adsense Approval


FOR APPROVAL YOU CAN CALL US AT +91-8586875020 / +91-9136075049 

SKYPE ID SPEAKMEME 

EMAIL CEO@SPEAKMEME.COM 

GTALK BESTBOYDELHI@GMAILCOM



Read more http://choicedelhi.in/adsense-approval/

13 Haziran 2015 Cumartesi

Hostgator Coupon 2015 JUNE2015OFFER

Hostgator Coupon 2015  can save your 25% money . use coupon code JUNE2015OFFER .

hostgator is one best discount provider Hosting in World. It provides maximum discount on all hosting and reseller hosting program.


JUNE2015OFFER is Hostgator Coupon 2015  which works worldwide.

Some best features of hostgator Hosting are below :-

1- It is cheapest hosting.

2- It is most secure hosting plan.

3-It is provide maximum features like hosting privacy free emails

4- Hosting transfer is easiest in this.

5-It is most used WordPress Web Hosting.

6-It provides most of the offers for its existing and new customers.

7-it has free tools in cpanel

8- It has best efficient and fastest hosting in world.

9- It is most use hosting.

You can find Hostgator Coupon 2015 at below link:-

hostgator coupon 2015 Hostgator Coupon 2015

 
JUNE2015OFFER


Read more http://choicedelhi.in/hostgatorcoupon2015

10 Haziran 2015 Çarşamba

Geçmiş Yıl Zarar Mahsubu



Başlık  Geçmiş Yıl Zarar Mahsubu

Tarih  25/12/2014

Sayı  60757842-5520-26

Kapsam


T.C.

VAN VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü






Sayı  :60757842-5520-26 25/12/2014

Konu :Geçmiş Yıl Zarar Mahsubu 


İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin bilançosunda görülen geçmiş yıl zararlarının sermayeye eklenebilecek nitelikteki fonlar veya yedek akçeler kullanılmak suretiyle kısmen veya tamamen kapatılmış olmasının önceki hesap dönemlerine ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinde ayrı ayrı gösterilen geçmiş yıl zararlarının kurum kazancından indirim hakkını sona erdirip erdirmediği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Zarar mahsubu" başlıklı 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde;

"Beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar.

Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde devralman kurumların devir tarihi itibarıyla öz sermaye tutarını geçmeyen zararları ile 20 nci maddenin ikinci fıkrası kapsamında gerçekleştirilen tam bölünme işlemi sonucu bölünen kurumdaki öz sermayesinin devralınan tutarını geçmeyen ve devralman kıymetle orantılı zararların indirilmesinde aşağıdaki şartlar ayrıca aranır:

1)Son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanunî süresinde verilmiş olması.

2)Devralınan kurumun faaliyetine devir veya bölünmenin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az beş yıl süreyle devam edilmesi.

Bu şartların ihlâli halinde, zarar mahsupları nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler için vergi ziyaı doğmuş sayılır.

..."

hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, kurumlar vergisi mükellefleri geçmiş yıl zararlarının izleyen dönem karlarına, yedeklere veya sermayeye mahsubunu yaparak veya ortaklardan zarar kadar para tahsil ederek bu zararları muhasebe kayıtlarından çıkarabilmektedirler. Kurumlar vergisi mükelleflerinin geçmiş yıl zararlarının Türk Ticaret Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde sermaye azaltımı yoluyla kapatılması halinde, bu zararların muhasebe kayıtlarında görülmesi mümkün olmayacaktır. Ancak, geçmiş yıl zararlarının bu şekilde kapatılması işlemi, ticari bilanço ile ilgili bir işlem olup bu işlemin yapılmış olması mükelleflerin gerçekte var olan zararlarının mahsup edilebilme imkanını da ortadan kaldırmayacaktır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketinizin geçmiş yıl zararlarının sermayeye eklenebilecek nitelikte fonlardan veya yedek akçelerden mahsup edilerek kapatılması, söz konusu geçmiş yıl zararlarının, Kurumlar Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yazılı şartlar dahilinde ve beş yıllık mahsup süresi de dikkate alınarak kurum kazancından indirilmesine engel teşkil etmeyecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır

Sermaye azaltımı.





Başlık  Sermaye azaltımı.

Tarih  25/12/2014

Sayı  60757842-5520-27

Kapsam



T.C.

VAN VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü




Sayı :60757842-5520-27 25/12/2014

Konu :Sermaye azaltımı. 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketiniz kayıtlarında 331 no.lu Ortaklara Borçlar Hesabında yer alan 98.131.366,42 TL'lik tutarın sermayeye eklendiği belirtilerek şirketinizce sermaye azaltımına gidilmesi halinde 98.131.366,42 TL'lik söz konusu tutarın nasıl vergilendirileceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

6113 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanunun 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında ise; "Bu Kanun kapsamında yapılacak borç ve alacak netleştirmeleri, takas ve mahsup işlemleri ile terkin işlemleri sonucunda oluşacak gelir ve giderler, dağıtılabilir ticari karın ve kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaz." hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 127 nci maddesinde; alacakların ticaret şirketlerine sermaye olarak konulabileceği düzenlenmiş olup şirketlerin gerek Türk Ticaret Kanununu gerekse ilgili ikincil mevzuat çerçevesinde şirketten olan alacaklarını şirkete sermaye olarak koymaları mümkün bulunmaktadır.

Buna göre, sermaye hesabını oluşturan kalemler şirketlerin sermaye azaltımında vergilendirmeyi belirleyen temel unsur olup, yapılacak sermaye azaltımının;

- Öncelikle, kurumlar vergisine ve vergi sonrası dağıtılan kazancın ise kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesaplardan karşılanması,

- Devamında, sadece kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesapların kullanılması,

- Son olarak ise, işletmeden çekilmesi halinde vergilendirilmeyecek olan ayni ve nakdi sermayenin işletmeden çekildiğinin kabulü

gerekmektedir.

Dolayısıyla, sermaye azaltımında, yukarıda belirtilen sıraya göre sermaye hesaplarının işletmeden çekildiği kabul edileceğinden öncelikle 6113 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca ilgili dönemde kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın sermayeye eklenmiş olan tutarlar, pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, yeniden değerleme değer artış fonu veya maliyet artış fonu gibi hesaplar işletmeden çekilmiş sayılacak ve bu tutarlar öncelikle kurumlar vergisine tabi tutulacak, sonrasında ise ortakların statüsüne göre kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılacaktır.

Yukarıda belirtilen nitelikteki hesapların ardından geçmiş yıl karları, emisyon primi satış kazancı gibi sadece vergi kesintisine tabi tutulacak hesapların işletmeden çekildiği kabul edilecek; son olarak da ortaklar tarafından nakden veya aynen yapılan ödemeler sermaye azaltımına konu edilebileceğinden, ortakların esas olarak işletmeye koydukları sermayeyi Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde geri almış olmaları halinde mükellefiyet statüsüne bakılmaksızın vergilendirme işlemi yapılmayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır

Yeni Gelir İdaresi Özelgeleri (2015/13)

Yeni Gelir İdaresi Özelgeleri (2015/13)
Son zamanlarda verilen özelgelerden önemli bazılarının özeti aşağıda yer almaktadır.
1. Gelir Vergisi Kanunu
Değer artış kazancının tespitinde, elden çıkartılan taşınmazın ilk iktisap tarihi olarak hangi tarih esas alınır?
(28.04.2015 tarih ve 101 sayılı özelge)
Türk Medeni Kanunun 705. maddesine göre, taşınmaz mülkiyeti tapuya tescille kazanılmaktadır. Öte yandan, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, alıcı ve satıcının karşılıklı olarak satıcının taraflarca belirlenen bir bedel karşılığında taşınmazını vermek, alıcının da bu taşınmazı satın almak ve bedelini ödemek konusunda taahhüt beyanlarının alınması esasına dayanan bir ön akit çeşididir. Bu nedenle, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi tek başına bir taşınmazın mülkiyet devrini sağlamaz. Buna göre, bir taşınmaza ilişkin mülkiyet hakkının kazanılmasında "iktisap tarihi" olarak, bu taşınmaza ilişkin satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihin değil, ilgili taşınmazın tapuya tescil tarihinin esas alınması gerekir.
76 sayılı Gelir Vergisi Sirküleri'nin "Gayrimenkullerde İktisap Tarihinin Belirlenmesi" başlıklı bölümünde "Gayrimenkullerde iktisap, Türk Medeni Kanununun 705 inci maddesi uyarınca, tapuya tescille olmaktadır. Buna göre, kat karşılığı müteahhide veya kooperatiflere verilen arsa karşılığında alınan gayrimenkuller dahil, iktisap edilen gayrimenkullerin elden çıkarılması halinde, değer artışı kazancının tespiti yönünden iktisap tarihi olarak, gayrimenkulün tapuya tescil edildiği tarih esas alınacaktır." denilmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre; elden çıkartılan taşınmaza ilişkin değer artış kazancının tespitinde taşınmazın iktisap tarihi olarak; söz konusu taşınmaza ilişkin olarak düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin akdedildiği tarihin değil, söz konusu arsanın tapuya tescil ettirildiği tarihin dikkate alınması gerekmektedir.
2. Kurumlar Vergisi Kanunu
Yurtdışı inşaat işlerine ilişkin tahsil edilemeyen alacaklar ve bu alacaklara ilişkin olarak ortaya çıkan kur farkları için şüpheli alacak karşılığı ayrılabilir mi?
(23.03.2015 tarih ve 310 sayılı özelge)
Yurt dışında yapılan inşaat işi dolayısıyla elde edilen kazanç Türkiye'de kurumlar vergisinden istisna edildiğinden; söz konusu işe ilişkin alacakların tahsil edilemeyen kısmına ilişkin ayrılabilecek şüpheli alacak karşılığının istisna dışı kurum kazancından indirilmesi mümkün değildir.
Yurt dışı inşaat işiyle ilgili olarak doğan dövize bağlı alacağın dönem sonlarında değerlenmesinden doğan kur farklarının ise kambiyo kârı olarak dikkate alınarak kurum kazancına eklenmek suretiyle vergilendirilmiş olması ve diğer yasal koşulların bulunması halinde, söz konusu değerleme farkları için ilgili dönemlerde şüpheli alacak karşılığı ayrılması ve safi kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkündür.
Söz konusu alacağın tahsil edilmesi halinde, şüpheli alacak karşılığı ayrılarak kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınan değerleme farklarının kurum kazancına dahil edilmesi ve kurum kazancına dahil edilecek tutarın istisnaya konu edilememesi gerekmektedir.
3. Katma Değer Vergisi Kanunu
Adi Ortaklıkta hisse devri KDV'ye tabii midir?
(14.04.2015 tarih ve 668 sayılı özelge)
Mülga 25 seri no.lu KDV Genel Tebliğinin "C- Adi Ortaklıklarda Vergileme" başlıklı bölümünde; "Adi ortaklıklarda, ortaklığın sona ermesi sonucunu doğurmayan hisse devri işlemleri katma değer vergisine tabi olmayacak, ortaklığın sona ermesi sonucunu doğuran devir işlemlerinde ise vergi uygulanacaktır. Buna göre, bir adi ortaklıkta, ortaklardan biri veya birkaçının hisselerini diğer ortaklara veya üçüncü şahıslara devretmesi, bu şekilde ortaklıktan bazı ortakların ayrılması veya ortaklığa yeni ortakların alınması halinde, mevcut adi ortaklık, ortak sayısındaki değişiklik dışında aynen devam ediyorsa, bu hisse devri işlemlerinde vergi uygulanmayacaktır." denilmiştir.
Buna göre, adi ortaklık halinde faaliyet gösterilmekte iken ortaklardanbir veya birkaçının hisselerinin ortaklık sona ermeyecek şekilde devri KDV'ye tabi olmayacaktır.
4. Damga Vergisi Kanunu
Yapım işine ait hakediş ödemeleri damga vergisi kesintisine tabi midir?
(12.03.2015 tarih ve 280 sayılı özelge)
Damga Vergisi Kanunu'na ekli (1) sayılı tablonun "I. Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin; "IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün 1/a fıkrasında ise, resmi daireler tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler (avans olarak yapılanlar dahil) nedeniyle, kişiler tarafından resmi dairelere verilen ve belli parayı ihtiva eden makbuz ve ibra senetleri ile bu ödemelerin resmi daireler nam ve hesabına, kişiler adına açılmış veya açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kağıtların nispi damga vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, sözleşmeler ve sözleşme konusu işe ilişkin resmi dairelerin mal ve hizmet alımı karşılığı ödemelerinin resmi daireler nam ve hesabına, kişiler adına açılmış veya açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kağıtlar ayrı ayrı damga vergisine konu teşkil etmektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (II) sayılı cetvelde sayılan "Özel Bütçeli İdareler" arasında yer alan ve Damga Vergisi Kanunu'nun 8. maddesine göre resmi daire statüsünde bulunan kurum tarafından yapılan hakediş ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtlar için Kanun'a ekli (1) sayılı tablonun IV/1-a bölümüne göre damga vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Serbest bölgede faaliyet gösteren firmanın vergi dairesine vereceği beyannameler damga vergisine tabi midir?
(15.04.2015 tarih ve 197 sayılı özelge)
Serbest Bölgeler Kanunu'nun geçici 3. maddesinin 5810 sayılı Kanun'un 01.01.2009 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe giren 7. maddesi ile değişik ikinci fıkrasının (c) bendinde, Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar bu bölgelerde gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili olarak yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtların damga vergisinden ve harçlardan müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.
Buna göre, frmaların serbest bölgelerdeki faaliyetleri ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlar damga vergisinden müstesna olup, bu kapsam ve sınırların dışındaki kağıtların anılan Kanun'un hükümlerinden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.
Bu itibarla, vergi dairelerine verilen beyannamelerin, firmanın sadece serbest bölgedeki faaliyetlerine ilişkin olarak düzenlenmiş olması şartıyla, 3218 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca 01.01.2009 tarihinden Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar damga vergisinden müstesna tutulması gerekmektedir.
Belli para olarak teminat tutarı içeren elektrik enerjisi alım sözleşmesi için damga vergisi hesaplanır mı?
(06.04.2015 tarih ve 75497510-155[10-2013-67]-13 sayılı özelge)
Özelge talep formu eki "Enerji Alım/Satım Sözleşmesi"nin incelenmesinden, söz konusu sözleşmenin 5.i maddesinde, alıcı tarafından kullanılacak elektrik enerjisi miktarının ilgili mevzuata göre ölçüleceği; 6. maddesinde, sözleşme konusu elektrik enerjisinin aktif enerji birim fiyatının Ek:2'de belirtildiği; 11. maddesinde ödeme yükümlülüğünün garanti altına alınması için alıcının satıcıya türü, miktarı ve süresi Ek:2'de belirtilen teminatı sözleşmenin imza tarihinde vereceği; EK:2 Ticari Şartlar başlıklı kağıdın teminat başlıklı bölümünde, alıcının geçmiş dönemdeki ortalama aylık tüketimine karşılık gelen toplam fatura bedeli kadar teminatı satıcıya teslim edeceğine ilişkin taahhüde yer verildiği anlaşılmaktadır.
Damga Vergisi Kanunu'nun 10. maddesi hükmü çerçevesinde, "Enerji Alım/Satım Sözleşmesi" başlıklı kağıdın, alıcı tarafından sözleşme imza tarihinde satıcıya verileceği belirtilen sözleşmeye ekli EK:2 Ticari Şartlar başlıklı kağıtta yer alan teminat verilmesine ilişkin taahhüt tutarı üzerinden Kanun'a ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 fıkrası uyarınca nispi damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
Personel taşımacılığı sözleşmesinde, personel sayısından hareketle belli para hesaplanabilir mi?
(03.09.2014 tarih ve 2158 sayılı özelge)
Özelge talep formunun incelenmesinden, iki arasında personel taşımacılığı sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmede kişi ve semtlere göre bedel değiştiğinden tutar yazılmadığı, bu nedenle maktu damga vergisi ödendiği belirtilerek söz konusu sözleşmenin damga vergisi hakkında görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.
Damga Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde, Kanun'a ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, 10. maddesinde damga vergisinin maktu veya nispi olarak alınacağı, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli paranın, maktu vergide kağıtların mahiyetlerinin esas olacağı, belli para teriminin, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, başvuruya konu sözleşmenin, taşınacak kişi sayısı, vardiya sayısı ve kişi başı ücrete göre hesaplanacak matrah üzerinden damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
5. Vergi Usul Kanunu
Satın alınan şirket hisselerine yapılan ödemelerin, kayıtlı değerinin üzerinde olan kısmı şerefiye olarak değerlendirilebilir mi?
(26.03.2015 tarih ve 538 sayılı özelge)
Peştemallık uygulamada, şerefiye veya hava parası olarak da adlandırılmakta olup, bir ticari işletmenin bir başkasına devir ve temliki sırasında aktifinde bulunan iktisadi kıymetlerin gerçek değerinden başka; işletmenin bulunduğu yerin önemi, piyasada tutmuş olduğu şöhret ve itibar, müşteri kitlesinin genişliği, faaliyet gösterdiği sektörde monopol olması gibi nedenlerden dolayı bilanço değerlerine ilave olarak sahip olunan değeri ifade etmektedir. Diğer bir ifade ile peştemallık, bir işletme devralınırken katlanılan maliyet ile söz konusu işletmenin rayiç bedelle hesaplanan net varlıklarının değeri arasındaki olumlu farktır.
Diğer taraftan, 1 no.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinin "24. Mali Duran Varlıklar" ana hesabının altında yer alan "242. İştirakler" hesabı; işletmenin, doğrudan veya dolaylı olarak diğer şirketlerin yönetimine ve ortaklık politikalarının belirlenmesine katılmak, kârlı bir şirkete yatırım yaparak kendi karlılığını artırmak gibi amaçlarla edindiği hisse senetleri ve ortaklık paylarının izlendiği hesaptır.
İştirak edilen ortaklıklarda iştirak ilişkisinden bahsedebilmek için sermaye payı dikkate alınmaksızın sahip olunan oy hakkı veya yönetime katılma hakkının en az % 10 oranında bulunması gerekmektedir.
Bu açıklamalara göre, sermaye tutarı ... TL olan iştirak hisselerinin ... TL ödeme karşılığında iktisap edilmesi halinde söz konusu iştirak hisselerinin alış bedeli ile değerlenmesi gerekmekte olup ödeme tutarı ile şirketiniz hissesine düşen sermaye tutarı arasındaki farkın şerefiye olarak kabul edilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Hakedişe tabi hizmet sözleşmelerinde fatura düzenlenme süresi nedir?
(31.03.2015 tarih ve 371 sayılı özelge)
Gerek kâğıt ortamında gerekse elektronik ortamda düzenlenecek hakediş bedelleri karşılığı faturanın, hakedişin tahakkuk ettiğini belgeleyen kabul tutanağının düzenlendiği yani hakediş raporunun onaylandığı tarihten itibaren yedi gün içinde düzenlenmesi gerekmektedir.
Söz konusu yedi günlük süre azami süre olduğundan, bu süreye riayet edilmemesi halinde Vergi Usul Kanunu'nda öngörülen cezalar uygulanacaktır.
Cari hesaba mahsuben yapılan fazla ödemenin şüpheli alacak karşılığı ayırmak suretiyle giderleştirilmesi mümkün müdür?
(22.04.2015 tarih ve 11212 sayılı özelge)
Aralarında sürekli iş ilişkisi bulunan şirketler bazan alacaklı, bazan da borçlu duruma gelirler. Bunlardan her birinin alacaklı olduğu zaman alacağının, borçlu olduğu zaman da karşı tarafın, borcun ödenmesini talep etmesi uygun ve pratik bir yol olmadığından, bu güçlükleri önlemek için uygulamada "Cari Hesap" diye adlandırılan bir kayıt ve mahsup sistemi geliştirilmiştir. Karşılıklı alacak ve borçların böyle bir hesaba geçirilmesine ilişkin sözleşmeye "Cari Hesap Sözleşmesi" denir. Buna göre, sürekli ticari ilişkide bulunan kimseler, alacaklarını ayrı ayrı istemek yerine, bunları alacak ve borç kalemleri halinde bir hesaba geçirmeyi ve daha sonra kararlaştırılan bir zamanda mahsup ederek sadece net bakiyeyi ödemeyi kararlaştırırlar. Mükellefler arasındaki ticari nitelikli olan cari hesaplar karşılıklı olarak mahsuplaşma yoluyla kapatılmakla beraber bazı durumlarda cari hesaplar kapatılamamaktadır. Cari hesapların kapatılamadığı durumlarda şirketlerden biri diğerine borçlu duruma düşmektedir.
Öte yandan, ileride yapılacak mal ve hizmet alımları için sipariş avansı niteliğindeki ödemelerin ticari faaliyetin devamı için yapılması ve bu tür ödemelerin Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesinde belirtilen şartları haiz olması halinde, bu ödemelerin tahsil edilemediği durumlarda karşılık ayrılması mümkün bulunmaktadır.
Bu açıklamalara göre, müşterilerle olan cari hesaplara yapılan avans mahiyetindeki ödemelerin ticari faaliyetin devamı için yapıldığı anlaşıldığı takdirde, ticari bir alacak niteliği kazanan bu tür ödemeler için Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesinde belirtilen diğer şartların da sağlanması halinde, bu alacaklar için icra takibine başlanılan veya dava açılan yıl karşılık ayırmak mümkündür.
Ödenen avansların sözleşme şartlarının tek taraflı olarak yerine getirilmemesi nedeniyle geri alınamadığı durumlarda, bu alacaklar değersiz veya şüpheli alacak olarak değerlendirilebilir mi?
(06.04.2015 tarih ve 627 sayılı özelge)
İleride teslim alınacak bir hizmet için sipariş avansı niteliğindeki ödemelerin ticari faaliyetin devamı için yapılması ve bu tür ödemelerin Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesinde belirtilen şartları haiz olması halinde, bu ödemelerin tahsil edilemediği durumlarda karşılık ayrılması mümkün bulunmaktadır.
Buna göre, ticari faaliyetin devamı için verilen sipariş avanslarının;
- 323. maddede yer alan şartlar yerine getirilmediği durumda şüpheli ticari alacak olarak zarar kaydı,
- Tek taraflı irade beyanını ile alınmasından vazgeçilmesi halinde de değersiz alacak olarak zarar kaydı
mümkün değildir.
Adi Ortaklıkta hisse devrinde belge düzeni ve vergi kimlik numarası uygulaması nasıldır?
(14.04.2015 tarih ve 668 sayılı özelge)
Adi ortaklığa ait hisse devri dolayısıyla elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 80. maddesi kapsamında değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerektiğinden ve adi ortaklığın sona ermesi sonucunu doğurmayan ortaklık hissesinin devri KDV'ye tabi olmadığından bu işlemler için fatura düzenlemesine de gerek bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, bir adi ortaklıkta ortaklardan biri veya birkaçının hisselerini diğer ortak veya ortaklara devretmesi, bu şekilde ortaklıktan ayrılması veya ortaklığa yeni ortakların alınması halinde, mevcut adi ortaklık, ortak sayısındaki değişiklik dışında aynen devam ediyorsa, bu hisse devri işlemleri ortaklığın sona ermesi sonucunu doğurmamaktadır.
Buna göre, vergi kimlik numarası sürekli olarak kullanılacağından, mükellefe (adi ortaklıklarda ortak değişikliğine) ilişkin bilgilerdeki değişikliğin mükellefiyete etkisi olmayacağından, ortaklık adına vergi numarası verilmesinde esas alınan ortağın ortaklıktan ayrılması durumunda da adi ortaklığın vergi kimlik numarasında herhangi bir değişiklik olmayacaktır.
6. Diğer Vergi Kanunları
Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında yapılan finansal kiralama sözleşmesi süresi sona ermeden tapuda yapılacak tescil işleminden harç aranılır mı?
(28.05.2015 Tarih ve 76071283-140-57[2015-1]-12 Sayılı özelge)
Harçlar Kanunu'nun 57. maddesinde, "Tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanları, tapu ve kadastro harçlarına tabidir." hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu'nun 37. maddesinde;
"(1) Finansal kiralama sözleşmeleri ve bu sözleşmelerin devrine ve tadiline ilişkin kağıtlar ile bunların teminatı amacıyla düzenlenen kağıtlar damga vergisinden, bu kağıtlarla ilgili yapılacak işlemler harçtan müstesnadır.
(2) Satıp geri kiralama yöntemi ile yapılan kiralama sözleşmeleri kapsamında kiralanan taşınmazların sözleşme süresi sonunda kiracı adına tapuya tescili tapu harcından müstesnadır" hükmü yer almaktadır.
Buna göre, finansal kiralama sözleşmesinin 'Özel Şartlar' başlıklı ekinde yer alan 'Diğer Koşullar' bölümünde belirtilen şartlar gerçekleşmiş olsa bile, kiralama konusu taşınmazın, sözleşme süresi sona ermeden şirket adına tapuda yapılacak devir işleminin yukarıda açıklanan istisna hükmü kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamakta olup, sözleşme süresi sona ermeden tapuda yapılacak söz konusu tescil işlemi nedeniyle 492 sayılı Kanun'a bağlı (4) sayılı tarifenin I/20/(a) fıkrasına göre harç aranılması gerekmektedir.
Yukarıda özetlenen özelgeler ile diğer çok sayıda özelgenin tam metnine www.gelirler.gov.tr internet adresinin mevzuat bölümünden ulaşabilirsiniz.
http://www.ozdogrular.com/content/view/27913/

12 Ay ve Üstü Bağ-Kur Borcu Olan Sildirerek, Emekli Olabilir

12 Ay ve Üstü Bağ-Kur Borcu Olan Sildirerek, Emekli Olabilir
12 ay ve üzerinde Bağ-Kur borcu bulunan kişiler, Torba Kanun'la birlikte hayata geçirilen sigortalılık süresi dondurma hakkından yararlanabilir. Böylece borcu ve sigortalılık süresini sildirerek emekli olma fırsatı doğuyor.
SORU: Doğum tarihim: 05/01/1964, ilk işe giriş tarihim: Ocak 1987, 4a'daki prim günüm: 2.811, 4b'deki prim günüm: 2.720. 12/03/2014 tarihinden itibaren 4a (Ek-5) kapsamında sigortam devam etmektedir. Sigortadan emekli olabilmek için gerekli 3.5 senelik primine denk gelen 1.260 günlük süreyi 4a kapsamında yatırmaktayım. Diğer taraftan, ortağı ve müdürü olduğum şirketten ayrıldıktan sonra Başkent Vergi Dairesi'nden, şirketin 30/04/2011 tarihinden itibaren faal olmadığına ve vergi mükellefi olmadığıma ilişkin yazı aldım. Ancak, Bağ-Kur kabul etmeyerek, Ticaret Odası kaydımın kapatılması gerektiğini bildirdi. Bunun üzerine, ben de 20/11/2014 tarihinde Ticaret Odası'ndaki kaydımı kapattım. Fakat Vergi Dairesi'nden yazıyı aldığım tarih olan 2011'de Ticaret Odası kaydımı kapatmadığım için Nisan 2011 – Kasım 2014 arasında hem SSK'lı hem de Bağ-Kur'lu olmuş oldum. SSK primimi ödedim fakat Bağ-Kur'lu olduğumu bilmediğim için Bağkur'a da borcum birikti. Emekli olabilmek için yardımcı olarak yol gösterebilirseniz, memnun olurum.
PRİM GÜNÜNÜZ DOLMUŞ
CEVAP: 25 yıl sigortalılık, 50 yaş ve 5.375 prim günü şartlarına tabisiniz. Buna göre prim gününüz tamamlanmış gözüküyor. 05.01.2014 tarihinde emekli olabilmeniz için gerekli şartları da sağlamış gözüküyorsunuz. Torba Kanun'la beraber hayata geçirilen 12 ay ve üzeri Bağ – Kur borcu bulunanlara ilişkin sigortalılık süresi dondurma hakkından yararlanarak borcunuzu ve sigortalılık sürenizi sildirerek emekli olabilirsiniz.
Raporla belirlenecek
SORU: 2007'de babam by-pass oldu, 2 damarı değişti. 10 senedir şeker hastası, sağ ayağı hafif tutmuyor. Şah damarında tıkanıklık var dendi. Benim babam üzerinden 0 araba alırken ÖTV indiriminden yararlanabilme şansım var mıdır? (Semih Danak)
CEVAP: Engellilik oranı yüzde 90'ın altında olan engellilerin aldıkları araçlarda ÖTV'den muaf tutulabilmeleri için hastaneden alacakları sağlık raporunda "H sınıfı ehliyet alır, özel donanımlı araç kullanır" ibarelerinin olması lazım. Raporunda "özel donanımlı veya özel tertibatlı araç" yazan kişiler adına alınan araçları sadece engelliler kullanır. "otomatik vitesli araç kullanır" yazanların ise hem kendileri hem de başkaları kullanabilir. Babanızın alacağı rapora göre sizin aracı kullanıp kullanamayacağınız belirlenecektir.
Dava açarak tazminatı alabilirsiniz
SORU: 2012'den Mart 2015'e kadar dayımın yanında çalıştım. Sigortasızdım, yıllık izin ve kıdem tazminatı da almadım. Sadece bu yıl şubat ve martta sigortalı gözüktüm. Çıkartılalı 3 ay oldu, o da whatsapp yoluyla... Çalışmıyorum ve mahkeme açabilir miyim? (Emre Mukafat)
CEVAP: Dayınıza karşı dava açmanız ve çalıştığınızı fakat sigortanızın yatırılmadığını ispat ederseniz davayı kazanırsınız. Fazla mesai ücretlerini, kullanmadığınız yıllık izinlerinizi ve kıdem tazminatınızı alabilirsiniz. Ancak dava açmadan dayınızla bu durumu konuşmanızda fayda var.
OKAN GÜRAY BÜLBÜL / AKŞAM

Yüksek Emekli Aylığı Almak İçin Ne Yapmalı?

Yüksek Emekli Aylığı Almak İçin Ne Yapmalı?
Genel anlamda, İnsanların sosyal güvenlik sistemine dahil olmasının en önemli nedenleri; kısa vadede sağlık yardımlarından yararlanma, uzun vadede de bağlanacak olan emekli aylığıdır. Emekli aylığının önemi, sadece aylık bağlanacak olması değil, aynı zamanda bağlanacak olan aylığın geçinmeye yetecek miktar kadar olmasıdır. Emekli aylığının yüksek olmasının önemi de aylık alan kişinin ölümünden sonra bu aylığın geride kalan eşe ve belirli şartlara haiz olmaları durumunda da çocuklar ve anne-babaya aktırılacak olmasıdır. İşte bu yüzden herkes nasıl yüksek emekli aylığı alırım sorularının peşine takılmış durumda.
Emekli Aylığına Etki Edenler
Öncelikle emekli aylığına etki eden unsurlara bakalım. Emekli aylığını arttırmanın iki önemli şartı var: Biri prim ödeme gün sayısının fazla olması ki, bu aylık bağlanma oranını etkiler. Diğeri ise sigortalı için bildirilen sigorta primine esas kazanç (SPEK) miktarı, ki bu da ortalama yıllık kazancı etkiler. Bu iki nedenden dolayı SPEK miktarının yüksek olması, emekli aylığının fazla olmasında daha belirleyicidir. Emekli aylığımız hesaplanırken kullanılan parametreleri incelersek;
4A'lı (SSK) için, 1999 öncesi dönem ilk 5000 gün için aylık bağlama oranı yüzde 60 ve 5000 günden sonraki her 240 gün için yüzde 1 artırılır. 25 yıl sigortalılık (9000 gün) süresi olanın Aylık Bağlama Oranı yüzde 76 olur. 1999 sonrası için ilk 3600 gün için yüzde 35, sonraki her 360 gün için yüzde 2 ve 9000 günden sonraki her 360 gün için yüzde 1.5 artırılır. 9000 günü olan için Aylık Bağlama Oranı yüzde 65'dir. 01.10.2008 sonrası için her yıl yüzde 2 Aylık Bağlama oranı artar. 9000 günü olanın Aylık Bağlama Oranı yüzde 50'dir. İşte bu yüzden aylık bağlama oranları düştükçe alacağımız emekli aylığı da düşer. Çalışanlar sigortaya bildirilen kazançlarını artırabilseler, otomatik olarak gelecekte alacakları emekli maaşları da artacak ama bunu yapmak daha zor. Ki emekli maaşlarını artırmak için herkes sihirli bir formülün peşinde. Puantaj 7 kodu burada bir bakıma sihirli bir formül olarak karşımıza çıkıyor. Mümkünse ve günleriniz yeterliyse aylık kazancınızı alabildiğince az günde gösterin. Örneklersek olayı;
07 Puantaj Kodu İle…
Örneğin 1300 lira maaş alıyorsanız, bu maaşı 30 gün üzerinden değil de 7 puantaj kodu ile 5 gün üzerinden sigortaya bildirilmesini sağlayın. Çünkü maaş hesaplamasında günlük hesaplama yapıldığından sistemce aldığımız maaşı 5 günle bildirirsek 260 lira günlük ücret olarak hesaplanan bu rakam aylığa vurulduğunda taban rakama ulaşılmış olur ve en yüksek değerden priminiz yatmış gibi değerlendirilip bu size ileride alacağınız emekli maaşının yüksek olmasını getirir. Tabii geçmişteki çalışma günleriniz ve kazançlarınız da alacağınız emekli maaşını belirler. En azından bundan sonrasındaki çalışma hayatınız boyunca maaşınız artmış olur.
*Gününüz dolduysa asgari ücretin üç katından az sigorta primi adınıza 30 gün üzerinden yatıyorsa bilin ki çalıştığınız her ay ileride alacağınız emekli aylığı en az 2 lira azalıyor.
*4A'dan emekli olmaya çalışın, isteğe bağlı, tarım SSK, tarım Bağkur, zorunlu Bağkur seçeneklerinden olabildiğince uzak durun.
*Gününüz dolduysa ve yaşı bekliyorsanız asgari ücretle de çalışmak zorundaysanız yukarıda vermiş olduğum örnekteki gibi 7 puantaj kodu ile daha az günle bildirmeniz sizin faydanızadır. En önemlisi de emekliliğinizi son bir iki yılda değil en az on yıl önceden planlamaya çalışın.
Hüsnü Değirmenci
Milli Gazete'de yayınlanan "Çalıştıkça maaşlar düşüyor" başlıklı yazınızı okudum. Part-time 4 gün çalışma ve günlük 200 lira brüt ücret gösterilmesi durumunda aylık/yıllık bazda maaş artışı ne olur? Veya 8 gün olması daha mı etkili olur?
Emekli aylığı hesaplanmasında en büyük etken artık maaşınızın kaç para olduğudur. Bu yüzden gün değil para önemlidir. Sizin vermiş olduğunuz örnekte ise 8 gün değil ama 5 gün üzerinden günlük 260 lira üzerinden puantaj 7 kodu ile bildirirseniz ortalama yıllık kazancınız 80 ile 90 lira arasında olur. Part-time sözleşme ile bildirirseniz eksik kalan günler için GSS borcu tahakkuk edeceğinden 07 puantaj kodunu tavsiye ediyorum.
Taner Genç
Doğum tarihim: 05/01/1964. İlk işe giriş tarihim: Ocak 1987. 4A'daki prim günüm: 2811. 4B'deki prim günüm: 2720. 12/03/2014 tarihinden itibaren 4A (Ek-5) kapsamında sigortam devam etmektedir. Sigortadan emekli olabilmek için gerekli 3.5 senelik primine denk gelen 1260 günlük süreyi 4A kapsamında yatırmaktayım. Ne zaman emekli olurum?
Ocak 1987 işe başlangıcınız ile 50 yaş 25 yıl 5375 gün ile ve Bağkur'dan sonra 1260 gün SSK yatırmak şartı ile emekli olabilirsiniz.
Halil Arık
Ben doğum yardım parasını nereden ve nasıl alırım? Herhangi bir evrak isterler mi? Bir de SGK sigortalısı babanın yeni doğan bebekten dolayı ne gibi hakları vardır?
Doğum yardım parası alabilmek için doğan bebeğin nüfus kayıt işlemini yaptıktan sonra Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlükleri, Sosyal Hizmet Merkezine müracaat etmeniz gerekmektedir. Burada size verilecek bir formu doldurmanız ve kuruma vermeniz yeterlidir. Yeni doğan bebeğinizden dolayı işyerinizden 5 gün doğum izni kullanma hakkınız vardır, ayrıca bir defaya mahsus olmak üzere süt parası 112 liradır. Bunun için de SGK'ya müracaat etmeniz gerekmektedir.
Zekeriya Özkan
20.07.1976 doğumlu matematik öğretmeniyim. 10.02.1998'den 09.09.2013'e kadar sadece 10 günlük bir boşluk ile SSK'lı olarak dershanede çalıştım. 10.09.2013'ten bu yana da MEB'de öğretmenlik yapıyorum. Ne zaman emekli olabilirim?
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı yasa ile eskiden SSK veya Bağ-Kur hizmetleri olsa da 1 Ekim 2008 gününden sonra ilk defa devlet memuru olanlar için artık 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı hükümleri değil, 5510 sayılı SS ve GSS hükümleri geçerli olacaktır. Bu sebeple de bu memurlar 9000 günü tamamlamak şartıyla 65 yaşında emekli edilecekler.
MUSTAFA İŞCAN / MİLLİGAZETE
 

Blog Arşivi