29 Ocak 2015 Perşembe

Yönetim Panelli Profesyonel Web Siteleri ! Sadece 149 TL ! Siteniz 20 Dk'da Yayına Girsin

Resimli olarak hazırlanmış bültenimizi tam olarak görüntüleyemiyorsanız, lütfen buraya tıklayınız.

Bir daha mail almak istemiyorsanız, listemizden çıkmak için tıklayınız

 

SiteWix İnternet Hizmetleri 4. YIL

Domain Hosting Dahil 149 TL'e Web Sitesi

0 (312) 437 85 49 - 0 (532) 060 83 97
 
Web Siteniz 20 Dk'da Yayına Girer !

Özellikler








  • Kolay Yönetilebilir Yönetim Paneli Vardır
  • Ekonomiktir.Web sitenize servet ödemezsiniz
  • Google'da üst sıralara çıkarsınız
  • Her sektöre hitap eder 
  • Türk Ticaret Kanuna uygundur.
  • Site içerisine sınırsız resim ve sayfa ekleyebilirsiniz
  • Ücretsiz 2 tane Kurumsal mail adresi açabilirsiniz
  • Sitenizin Google kaydı yapılmaktadır

sitewix.net, 3 yıldır Türkiye piyasasına profesyonel internet hizmetleri sunmaktayız. Firmamız Ankara merkezlidir.

Firmamızın geliştirmiş olduğu hazır web siteleri ile firmalara daha az maliyetli ve kaliteli hizmet sunuyoruz.  

Siparişinizi verdiğiniz andan 20 Dk sonra istediğiniz alanadı altında siteniz yayına girecektir. Kurumsal web sitemizin yanında E-Ticaret ve Emlak sitesi seçeneklerimizde mevcuttur. Daha fazla ayrıntıya ulaşmak için lütfen tıklayınız

Satış temsilcilerimize aşağıda ki irtibat numaraları ile ulaşabilirsiniz.


0 (312) 437 85 49 - 0 (532) 060 83 97

Bir daha mail almak istemiyorsanız, listemizden çıkmak için tıklayınız

12 Ocak 2015 Pazartesi

2015 Yılı sözleşmelerin elektronik ortamda düzenlenmesi zorunlu

2015 Yılı sözleşmelerin elektronik ortamda düzenlenmesi zorunlu


SMMM'ler dikkat, 2015 Yılı sözleşmeleri elektronik ortamda düzenlenmesi zorunludur
Konuya ilişkin açıklama; 
Yıllardır yaşadığımız mesleki sıkıntıların çözüme kavuşturulması boyutunda ürettiğimiz "Haksız Rekabetle Mücadele Yazılımı"nı, kullanım amacıyla 13 Aralık 2013 tarihinde Resmi Gazetede mecburi meslek kararı yayımlanmış ve 01/01/2015 tarihi itibari ile de uygulama zorunluluğu getirilmiştir.
Tek bir veri tabanından takip ve kontrolü sağlayacak bu Yazılım ile hizmet kalitesinin önemine vurgu yaparak; rekabetin, fiyat ve oranlarla değil, verilecek kalite ile ölçülmesini istemekteyiz.
Bu Meslek Kararı; Dayanışma ve Kurumsallaşma mantığımızı daha da geliştirecektir.
Bu Yazılım İle Neyi Amaçladık!
Yazılım;
- Yazılı hizmet sözleşmesi düzenleme­den iş kabul edilmemesini,
-Ücret tarifesine uyulması ve bunun so­nucunda ücretsiz veya tarifenin altında bir ücretle iş görülmesinin önüne geçilmesini,
-Daha önceden çalıştığı meslek men­subuna borcu olan müşterinin, bir başka meslek mensubuna iş yaptırmasının önü­ne geçilmesini,
-Stajyerlerin ve bürolarda bağımlı ça­lışan meslek mensuplarının, işten ayrılmasından  öncesinde çalıştığı büronun müşterilerine iki yıl geçmedikçe hizmet verip vermediğinin,
 izlenmesini sağlayacak niteliktedir.
Yazılım Nasıl İşleyecek!
Borcu olsun ya da olmasın müşteri devir­lerinde, devir teslim tutanağı düzenlemek zorunludur. Yazılım bir taraftan müşterinin borcu varsa bunun devir teslim tutanağına yazılmasını, diğer taraftan işi alacak meslek mensubunun borç varken işi almasının yasak olduğunu bilmesini sağlıyor.
Yazılımın sağladığı imkanlar ile artık büyük ölçüde, meslek mensubu haksız bir şekilde, müşterisinin gitmesinden ve giderken borç bırakma korkusundan uzaklaşarak bugünkü ücreti­ni almasının rahatlığını yaşayacaktır.
Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar!
1-Hizmet sözleşmesi yapılmadan iş kabul edilemeyecektir.
2- Ücret almadan veya asgari ücret tarifesinin altında iş yapılamayacaktır.
3-Sözleşmeden dolayı ücret borcu olan müşteriye bu borcunu ödemeden bir başka meslek mensubu tarafından hizmet verilemeyecektir.
4-Bir önceki meslek mensubunun aldığı ücretin altında, düşük ücret teklif edilerek iş alınamayacaktır.
5-Müşteri başka meslek mensubuna gitmek istediği zaman devir teslim tutanağı düzenlenecek ve alacak varsa devir teslim tutanağına yazılarak imza altına alınacaktır.
6-Sözleşme fesih edilmeden, başka meslek mensubunun sözleşme yapması, hem yasak hem de yazılım yeni sözleşme düzenlemeye olanak vermeyecektir.
7-Bürolarda staj yapan veya bağımlı çalışan meslek mensupları bürodan ayrıldıktan sonra iki yıl geçmeden o büronun müşterisinin işini alamayacaktır.
12.01.2015 tarihinden itibaren İSMMMO web sitemizde üyelerimizin kullanımına açılan yazılım ile meslek mensuplarımız;
2015 yılı sözleşmelerini; İnternet şubemize girerek elektronik ortamda düzenlenmesi gerekmektedir.
Meslek kararı doğrultusunda; müşterinize imzalatmış olduğunuz sözleşmeleri, fesihleri ve müşteri devirlerinizi yazılımla bildirmeniz yasal zorunluluktur.
Müşterinize sunabileceğinizi düşünerek hazırladığımız bu konunun önemini anlatan bir yazıyı ekte takdirlerinize sunuyoruz.
Yazılımın başarısı kullanılmaya başlandığı andan itibaren uygulanması ve meslek mensuplarının sahiplenmesi ölçüsünde olacaktır.
 Biz elimiz­den gelen her türlü çaba ile yarattığımız değerleri, siz değerli meslek mensuplarımıza sunuyoruz, geleceğimiz ve daha saygın bir meslek yaratma çabamız için herkesin elini daha da fazla taşın altına koyması gerekiyor.
Yarınlarımızın, bilgimiz, birikimimiz ve gelecek hayallerimizle şekilleneceğini biliyoruz.
Yarattığımız ve sonrasında yaratacağımız değişimi yaşamımızın her alanında gösterebilmemiz dileğiyle.
 Dr.Yahya ARIKAN 
İSMMMO Başkanı  

İsteğe Bağlı Sigorta Prim Tutarları 2015

  

İsteğe Bağlı Sigorta Prim Tutarları 2015

Sigorta primlerini isteğe bağlı şekilde ödeyenler için 2015 İsteğe Bağlı Sigorta Prim Tutarları ne kadar?

 

DönemAylık Kazanç Alt Sınırına Göre Ödenecek Aylık PrimAylık Kazanç Üst Sınırına Göre Ödenecek Aylık Prim 
01.01.2015 - 30.06.2015384,48 TL2.499,12 TL
01.07.2015 - 31.12.2015407,52 TL2.648,88 TL
 

Yalnızca bir takvim yılı içinde birden çok taşınmaz alım satımı yapılması, ticari faaliyet kapsamında yapılan taşınmaz alım- satım faaliyeti olarak değerlendirilmesi için yeterli midir?

Yalnızca bir takvim yılı içinde birden çok taşınmaz alım satımı yapılması, ticari faaliyet kapsamında yapılan taşınmaz alım- satım faaliyeti olarak değerlendirilmesi için yeterli midir?
  1. Gelir Vergisi Kanunu
Yalnızca bir takvim yılı içinde birden çok taşınmaz alım satımı yapılması, ticari faaliyet kapsamında yapılan taşınmaz alım- satım faaliyeti olarak değerlendirilmesi için yeterli midir?
 
(Danıştay Dördüncü Dairesinin 17.02.2014 tarih ve E:2011/9055 K:2014/911 sayılı kararı)
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3'üncü maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği hükme bağlanmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 37'nci maddesinin 1'inci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş, olay tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 3'üncü maddesinde, bir ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer bir müesseseyi ilgilendiren bütün muamele, fil ve işlerin ticari işlerden olduğu açıklanmış, Ticaret Sicili Tüzüğü'nün 14'üncü maddesinin 2'nci fıkrasında ise, bir gelir sağlamayı hedef tutmayan veya devamlı olmayan faaliyetlerin ticari işletme sayılmayacağı belirtilmiş, 193 sayılı Kanun'un 37'nci maddesinin 2'nci fıkrasının 4'üncü bendinde de, gayrimenkullerin alım-satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden elde ettikleri gelirin ticari kazanç olduğu öngörülmüştür. Buna göre, gayrimenkul alım satımının ticari faaliyet sayılabilmesi için ticari amaçla yapılması ve bu muamelelerin devamlılık arz etmesi gerekmekte olup, bu unsurun saptanmasının ise işin niteliği, özellikleri, organizasyonu ile muamelelerin sayısal çokluğu dikkate alınarak yapılabilecektir.
 
Davacı hakkında düzenlenen inceleme raporunda, 2008 yılında Antalya Yeşilbayır Köyü Belediyesi'nden ihale ile beş taksitte aldığı beş arsayı aynı yıl içerisinde farklı alıcılara sattığının tespit edildiği, söz konusu alım ve satım işlemlerinin ticari faaliyet kapsamında olduğu ileri sürülerek arsaların davacının ifadesine göre belirlenen alım ve satım bedelleri arasındaki farkın matrah farkı olarak esas alınarak dava konusu tarhiyatın yapıldığı, Vergi Mahkemesince, davacının 2008 yılı içerisinde çok sayıda gayrimenkul üzerinde yine çok sayıda tapu işlemine taraf olduğu ve gayrimenkul alım-satım işlemlerindeki yoğunluğu ticaret boyutuna vardırdığı sonucuna ulaşıldığından davacı adına salınan gelir vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezalarında ve işe başlamayı zamanında bildirmemesi nedeniyle kesilen usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
 
Ancak, uyuşmazlık döneminde alınan beş taşınmazı ihale yoluyla satın alan davacının bu gayrimenkulleri aynı dönem içinde satması dışında taşınmaz alım satımı faaliyetine yönelik başka bir tespitin bulunmaması karşısında, yalnızca bir yıl içinde gerçekleşen söz konusu alım satımların devamlılık arz ettiğinin kabulü mümkün olmadığından 193 sayılı Kanun'un 37'nci maddesinin 2'nci fıkrasının 4'üncü bendinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği sonucuna ulaşılmıştır. Bu bakımdan, söz konusu gayrimenkullerin elden çıkarılması ticari faaliyet kapsamında değerlendirilemeyeceğinden davacı adına salınan vergiler ve kesilen cezalarda hukuka uyarlık görülmemiştir.

İlk Madde ve Malzemenin Dönem Sonu İşlemleri Nelerdir?

İlk Madde ve Malzemenin Dönem Sonu İşlemleri Nelerdir?
Örnek: XYZ Ltd. Şti.'nin 31.12. tarihli stok mizanı aşağıdaki gibidir.
 Hesabın adı                Borç               Alacak                  Borç              Alac.Bak.
 150 İlk Mad.Malz.    500.000           0,00                   500.000                    0,00
 151 Yarı Mam.                0,00            0,00                          0,00                   0,00
 152 Mamuller                 0,00            0,00                           0,00                  0,00
 153 Tic.Mal.             400.000            0,00                    400.000                  0,00
Görüldüğü üzere şirketin ilk madde ve malzeme toplamı 500.000 TL, Ticari mallar toplamı ise 400.000 TL'dir.
 
Şirket 31.12. tarihinde stok sayımı yapmış ve 150 İlk Madde ve Malzeme stoklarında 20.000 TL'lik mal olduğunu tespit etmiştir.
 
Dolayısıyla üretime verilmesi gereken rakam;
 
500.000 – 20.000 = 480.000 TL'dir.
 
————————————————-31.12.——————————————
 
710 DİR.İLK.MAD. VE MAL.GİD.  480.000
 
                                                             150 İLK MAD.VE MALZ. GİD.  480.000
İlk madde ve malzemenin üretime verilmesi
—————————————————————————————————
 
————————————————-31.12.——————————————
 
151 YARI MAMULLER ÜRETİM  480.000
 
                                          711 DİR.İLK.MAD. VE MAL.YANS. GİD.  480.000
 
İlk madde ve malzemenin yarı mamullere devri
—————————————————————————————————
 
 
—————————————————-31.12.————————————–
711 DİR.İLK.MAD. VE MAL.YANS. GİD.  480.000
 
                                                       710 DİR.İLK.MAD. VE MAL. GİD.  480.000
 
Gider ve yansıtma hesabının kapatılması
—————————————————————————————————
 
 
Bu kayıtların yapılmasının ardından şirketin stok mizanı aşağıdaki gibi olmuştur.
 
Hesabın adı       Borç Alacak Borç        Alac.Bak.
 
150 İlk Mad.Malz.     500.000           480.000                20.000                0,00
 
151 Yarı Mam.         480.000 0,00 480.000 0,00
 
152 Mamuller             0,00     0,00        0,00 0,00
 
153 Tic.Mal.            400.000   0,00 400.000 0,00
 
Şirket yarı mamullerde bulunan 480.000 TL'lik malı mamuller hesabına gönderecektir.
 
——————————————-31.12.———————————————
 
152 MAMULLER    480.000
 
                                                                   151  YARI MAMULLER   480.000
————————————————————————————————-
 
Hesabın virmanlanmasıyla birlikte şirketin mizanı aşağıdaki gibi olacaktır.
 
Hesabın adı       Borç Alacak Borç        Alac.Bak.
 
150 İlk Mad.Malz.     500.000           480.000                20.000                0,00
 
151 Yarı Mam.           480.000            480.000                     0,00               0,00
 
152 Mamuller            480.000                   0,00                      0,00               0,00
 
153 Tic.Mal.               400.000                   0,00                400.000              0,00
 
 
Tüm bunlar yapıldıktan sonra şirket aşağıdaki kaydı yapmalıdır;
 
 
 
 
——————————————–31.12.——————————————–
 
620 SATILAN MAMULLER MALİYETİ  480.000
 
                                                                             152 MAMULLER   480.000
————————————————————————————————
 
 
Hesabın virmanlanmasıyla birlikte şirketin mizanı aşağıdaki gibi olacaktır.
 
Hesabın adı       Borç Alacak Borç        Alac.Bak.
 
150 İlk Mad.Malz.     500.000           480.000                20.000                0,00
 
151 Yarı Mam.          480.000             480.000                   0,00                0,00
 
152 Mamuller            480.000            480.000                   0,00                0,00
 
153 Tic.Mal.               400.000                   0,00            400.000                0,00
 
 
Semih MUTLU MuhasebeNet Genel Yayın Yönetmeni
kaynak : http://muhasebenet.net/haber.php?haber_id=8986

9 Ocak 2015 Cuma

Part-time anne

 Part-time anne
Kısmi süreli çalışmanın gün içerisinde ne kadar saati kapsayacağı çok önemli. Yarı zamanlı olmaması halinde bu düzenleme çalışan anneye ve de işyerine pratik bir fayda sağlamaz. Ayrıca işveren kadın çalışanlara kısmi süreli çalışmaya geçmemeleri konusunda baskı da uygulayabilir.
Doğum izni sonrası kısmi süreli çalışmayı tercih eden annenin süt izni hakkından yararlanması mümkün olmayabilir. Zaten işyeri dışında olacağı için annenin ya yarı zamanlı çalışma hakkını, ya da süt izni hakkını tercih etmesi gerekecek.
Yarı zamanlı istihdamdan baba da yararlanabilecek. Hak, ebeveynlerin birisi tarafından kullanılabilecek, buna kendileri karar verecek.

İşvereni caydırabilir
Kadın istihdamı ile kadınlara bu yönde verilecek teşvikler hassas bir dengede düzenlenmek zorunda.
Kadınlar işgücü piyasasında özel olarak korunması gereken kesimlerden bir tanesi.
Bu açıdan çocuk doğumu ve bakımı ile ilgili kadınlara verilecek her türlü hak, işverenlerin kadın istihdam etmekten vazgeçmesine neden olmamalıdır.
Dolayısıyla 6 ay doğum izni verilmesi planlanırken, sürenin 18 haftaya düşürülmesi oldukça isabetlidir.
 Cem Kılıç
http://www.milliyet.com.tr/part-time-anne/ekonomi/ydetay/1996029/default.htm

İHALE MEVZUATINDA DİKKATE ALINACAK KESİNLEŞMİŞ SGK BORÇLARI (01.01.2015-30.06.2015) tarihleri arası

  

İHALE MEVZUATINDA DİKKATE ALINACAK KESİNLEŞMİŞ SGK BORÇLARI (01.01.2015-30.06.2015) tarihleri arası
İsteklininNiteliğiSigorta Primine Esas Alt Sınır = Asgari Ücret(01.01.2015–30.06.2015)Sigorta Primine Esas Üst Sınır = Alt Sınır x 6,5(01.01.2015–30.06.2015)Kesinleşmiş Sosyal Güvenlik Prim Borcu Sınırı(01.01.2015–30.06.2015)
SSK Kapsamında Sigortalı Çalıştıran Tüzel Kişi ve Alt İşvereni Yok1.201,50 TL7.809,90 TL7.809,90 x 3 = 23.429,70 TL
SSK Kapsamında Sigortalı Çalıştıran Tüzel Kişi ve Alt İşvereni Var              1.201,50 TL              7.809,90 TL7.809,90 x 6 = 46.854,94 TL
SSK ve Emekli Sandığı Kapsamında Sigortalı Çalıştıran Tüzel Kişi ve Sadece SSK Kapsamındaki Sigortalılar Açısından              1.201,50 TL              7.809,90 TL7.809,90 x 3 = 23.429,70 TL
SSK ve Emekli Sandığı Kapsamında Sigortalı Çalıştıran Tüzel Kişi ve Sadece Emekli Sandığı Kapsamındaki Sigortalılar Açısından              1.201,50 TL              7.809,90 TL7.809,90 x 3 = 23.429,70 TL
SSK Kapsamında Sigortalı Çalıştıran Gerçek Kişi ve Bağ-Kur Kapsamında Sigortalısı-Alt İşvereni Yok             1.201,50 TL              7.809,90 TL7.809,90 x 3 = 23.429,70 TL
SSK Kapsamında Sigortalı Çalıştıran Gerçek Kişi ve Bağ-Kur Kapsamında Sigortalısı/Bağ-Kur Sigortalılığı Açısından            1.201,50 TL-1.201,50 x 3 = 3.604,50 TL
Bağ-Kur Kapsamında Sigortalı veya Sosyal Güvenlik Destek Primi Ödeme Yükümlüsü İse            1.201,50 TL-1.201,50 x 3 = 3.604,50 TL
KAPSAMA DÂHİL BORÇLAR
  • Sigorta Primi
  • İşsizlik Sigortası Primi
  • Sosyal Güvenlik Destek Primi
  • Primlere İlişkin Gecikme Cezası-Gecikme Zammı-Diğer Fer 'ileri
  •  Emekli Keseneği ve Kurum Karşılıkları
  • Emekli Keseneği ve Kurum Karşılıklarının Fer' ileri
İHALE MEVZUATINDA DİKKATE ALINACAK KESİNLEŞMİŞ SGK BORÇLARI (01.07.2015-31.12.2015) tarihleri arası
İsteklininNiteliğiSigorta Primine Esas Alt Sınır = Asgari Ücret(01.07.2015–31.12.2015)Sigorta Primine Esas Üst Sınır = Alt Sınır x 6,5(01.07.2015–31.12.2015)Kesinleşmiş Sosyal Güvenlik Prim Borcu Sınırı(01.07.2015–31.12.2015)
SSK Kapsamında Sigortalı Çalıştıran Tüzel Kişi ve Alt İşvereni Yok1.273,50 TL8.277,90 TL8.277,90 x 3 = 24.833,70 TL
SSK Kapsamında Sigortalı Çalıştıran Tüzel Kişi ve Alt İşvereni Var    1.273,50 TL           8.277,90 TL               8.277,90 x 6 = 49.667,40 TL
SSK ve Emekli Sandığı Kapsamında Sigortalı Çalıştıran Tüzel Kişi ve Sadece SSK Kapsamındaki Sigortalılar Açısından    1.273,50 TL          8.277,90 TL               8.277,90 x 3 = 24.833,70 TL
SSK ve Emekli Sandığı Kapsamında Sigortalı Çalıştıran Tüzel Kişi ve Sadece Emekli Sandığı Kapsamındaki Sigortalılar Açısından    1.273,50 TL         8.277,90 TL               8.277,90 x 3 = 24.833,70 TL
SSK Kapsamında Sigortalı Çalıştıran Gerçek Kişi ve Bağ-Kur Kapsamında Sigortalısı-Alt İşvereni Yok    1.273,50 TL        8.277,90 TL              8.277,90 x 3 = 24.833,70 TL
SSK Kapsamında Sigortalı Çalıştıran Gerçek Kişi ve Bağ-Kur Kapsamında Sigortalısı/Bağ-Kur Sigortalılığı Açısından    1.273,50 TL-             1.273,50 x 3 = 3.820,50 TL
Bağ-Kur Kapsamında Sigortalı veya Sosyal Güvenlik Destek Primi Ödeme Yükümlüsü İse    1.273,50 TL-1.273,50 x 3 = 3.820,50 TL
KAPSAMA DÂHİL BORÇLAR
  • Sigorta Primi
  •  İşsizlik Sigortası Primi
  • Sosyal Güvenlik Destek Primi
  • Primlere İlişkin Gecikme Cezası-Gecikme Zammı-Diğer Fer 'ileri
  • Emekli Keseneği ve Kurum Karşılıkları
  • Emekli Keseneği ve Kurum Karşılıklarının Fer' ileri
 

İHALE MEVZUATINDA DİKKATE ALINACAK KESİNLEŞMİŞ VERGİ BORÇLARI
Kamu ihalelerine katılan gerçek veya tüzel kişilerin "yıllık gelir, yıllık kurumlar, katma değer, özel tüketim, özel iletişim ve banka ve sigorta muameleleri vergileri, gelir ve kurumlar vergisine ilişkin tevkifatlar ve geçici vergiye ilişkin vergi asılları ile bu vergi türlerine ait vergi ziyaı cezaları, gecikme zam ve faizleri bağlamında toplam 5.000 TL 'yi aşan tutarlardaki borçlar vergi borcu olarak kabul edilecektir.
Toplam 5.000 TL' yi aşmayan tutarlardaki borçlar ise vergi borcu olarak kabul edilmeyecektir.
Yukarıda sayılmayanlar dışında kalan vergilerle ilgili 6183 sayılı Kanuna göre takip edilen borçların türü ve tutarı ne olursa olsun, başka bir ifadeyle 5.000.- liranın altında kalan veya üzerinde olan kesinleşmiş vergi borçları hiçbir şekilde ihaleye girmeye engel teşkil etmeyecektir.
Bu bağlamda şirketlerin kesinleşmiş vergi borcu sebebiyle gerçek kişi ortakların, ya da ortakların vergi borçları nedeniyle şirketlerin ihaleye katılmasında herhangi yasal bir engel bulunmamaktadır.
Mehmet Özdoğru,
SMMM, Bağımsız Denetçi
kaynak : http://www.ozdogrular.com/content/view/25221/175/

İşveren işyerini eşine devrederse


İşveren işyerini eşine devrederse
1986 doğumluyum. Bir şahsa ait restoran çalışanıyım. 2 bin 500 TL maaş almaktayım. İşe girişim 01.05.2004, 2005/2007 15 ay askerlik, 2007/6'ncı ay giriş, 12.02.2013 çıkışım var. 21.02.2013 tekrar giriş, bu tarihte işverenim bu restoranı eşine devretti. Bundan dolayı iş sözleşmemi feshedip tazminat alma hakkım var mı? Toplam primim 3350 gün. 5...265064 Nolu SMS
İş Kanunu'na göre, işyerinin devredilmesi durumunda işçinin işyerinden tazminat alarak ayrılma hakkı yoktur. İşçinin tüm hakları işe giriş tarihinden itibaren yeni işverene geçer, alacaklardan eski işveren ve yeni işveren birlikte sorumludur. İşten haklı bir nedenle ayrılındığı zaman en son işveren alacakları ödemek zorundadır. 
 
 Firmamızda 5 yıldır çalışan evli ve iki çocuklu bayan personelin, aynı departmanda çalışan evli bir personel ile yasak ilişki yaşadığı yönünde dedikodu çıktı. Gayri meşru ilişki yaşadığı iddia edilen bu kişileri tazminatsız işten atabilir miyiz? V. KAYA
İş Kanunu'nda yasak ilişki yaşamak nedeniyle işçinin iş sözleşmesinin tazminatsız olarak feshedilmesine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle iş sözleşmelerini tazminatsız olarak sona erdiremezsiniz. İş Kanunu'na göre, işçi işverenin başka bir işçisine karşı cinsel tacizde bulunursa iş sözleşmesi tazminatsız olarak sona erdirilebilir.
 
NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?
 02.12.1968 doğumluyum. Sigorta başlangıcım 01.07.1986, ödenmiş prim gün sayım 5326. Ne zaman emekli olurum? 5...111372 Nolu SMS 
İşe başlangıcınıza göre 25 yıl, 49 yaş ve 5300 prim gün şartlarına tabisiniz. 25 yıl ile prim gün şartlarınız tamamlanmış ancak 49 yaşınız 2017 yılında dolacak. Bu durumda emekli olacağınız tarih 02.12.2017 olacaktır. 
 
 1967 doğumluyum. 1988'den 2004'e kadar 825 günüm var. 2004'ten 2014'e kadar Bağ-Kur ödedim. Kasım 2014'ten beri de çalışıyorum. Askerlik borçlanması yaparsam ne zaman emekli olurum? 5...256784 Nolu SMS
İşe girişiniz 24.05.1988 tarihinden önce ise 25 yıl, 50 yaş ve 5375 prim gün şartlarına, bu tarihten sonra ise 51 yaş ve 5450 prim gün şartlarına tabisiniz. İşe girişiniz askerden sonra ise askerlik borçlanması ile bir alt yaşa tabi olursunuz. Emekli olmanız için yaş ve priminizin tamamlanması gerekiyor.
ALİ ŞERBETÇİ / TAKVİM 

Kurumlarda Matrahtan İndirilebilecek Bağış ve Yardımlar

Kurumlarda Matrahtan İndirilebilecek Bağış ve Yardımlar
Kurumlar Vergisi mükelleflerince yapılan bağış ve yardımlarla ilgili düzenlemelere 10/1-c Maddesi'nde yer verilmiştir. Gelir Vergisi Kanunu'nun 89'uncu Maddesi ve Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17'nci Maddesi'nde de "Bağış ve Yardımlara" ilişkin hususlar açıklanmıştır.
Bu yazımızda kurumlar vergisi mükelleflerince matrahtan indirilebilecek bağış ve yardımlarla ilgili olarak, gerek Kurumlar Vergisi 10'uncu Maddesi ile Katma Değer Vergisi 17'nci maddesi; gerekse özel kanunlarda yer alan düzenlemelere bir göz atalım…
 

Bağış ve Yardımların Kurum Kazancından İndirilme Kuralı
 

Bağış ve yardımların matrahtan indirim konusu yapılabilmesi için şu şartlar gereklidir;
  • ​Bağış ve yardım makbuz karşılığı olmalıdır.
  • Bağış ve yardım karşılıksız olmalıdır.
  • Bağış ve yardım yapılabilmesi için kazancın oluşması gereklidir. Dönem kazancı oluşmayan firmalarda bağış ve yardım indirimi yapılamaz.
  • Bağış ve yardımın ilgili dönem kazancından indirilmesi gereklidir. İndirim konusu yapılamayan bağış ve ardım tutarı ertesi yıla devredilemez.
  • Bağış ve yardım, genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara yapılmalıdır.
Bağış ve Yardımların ilgili kanunlar çerçevesinde aşağıdaki başlıklar altında toplanması mümkündür;
  • Kurum Kazancının %5'i ile Sınırlı Bağış ve Yardımlar
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 'Diğer İndirimler' başlıklı 10/1-c Maddesi'ne göre; genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere, köylere, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının %5'ine kadar olan kısmı, kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirim konusu yapılabilecektir.
  • Kazançtan Tamamı İndirilebilecek Bağış ve Yardımlar
Kurumlar Vergisi Kanunu 10'uncu Maddesi (c) Bendi'nde sayılan kamu kurum ve kuruluşlarına bağışlanan okul, sağlık tesisi, 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak kaydıyla öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamının indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
 

Söz konusu bağış ve yardımların tamamının kazançtan indirilebilmesi, aşağıdaki kamu idare ve müesseselerine yapılması durumunda mümkün:
  • ​Genel bütçeye dahil daireler
  • Katma bütçeli idareler
  • İl özel idareleri
  • Belediyeler
  • Köyler
Kapsama dahil olan bağış ve yardımların;
  • ​ Bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığı'na ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla yapılan harcama,
  • Bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardım,
  • Mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardım niteliğinde olması gerekmektedir.
 

Kültür ve Sanat Faaliyetlerine İlişkin Bağış ve Yardımlar
 

Gelir Vergisi Kanunu'nun 89/7 Maddesi'ne göre;
Genel ve özel bütçeli kamu idareleri ile il özel idareleri ve belediyeler, köyler ve kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen kültür ve sanat faaliyetlerine ilişkin harcamalar ile bağış ve yardımların % 100'ü, beyan edilen kazançtan indirim konusu yapılabilecektir.
 

Özel Kanunlara Göre Yapılan Bağış ve Yardımlar 
Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine gider yazmak suretiyle matrahtan indirebileceği bağış ve yardımlarla ilgili olarak diğer kanunlarda da özel hükümler bulunmaktadır. Bu Kanunlar şunlardır;
  • ​222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nun 76'ncı Maddesi uyarınca nakdi olarak yapılan bağışlar
  • 278 sayılı Kanun'un 13'üncü Maddesi uyarınca Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu'na yapılan nakdi bağışlar
  • 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun 56/6'ncı Maddesi'ne göre yapılacak nakdi bağışlar.
  • 2828 sayılı Kanun uyarınca Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kanunu'na, Kanun'un 20'nci Maddesi uyarınca yapılan nakdi bağışlar
  • 2876 sayılı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanunu'nun 101'inci Maddesi uyarınca yapılan nakdi ve ayni bağışlar
  • 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Yardımlaşma Teşvik Kanunu ile oluşturulan fona Kanun'un 9'uncu Maddesi uyarınca yapılan nakdi ve ayni yardımlar
  • 4122 sayılı Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberlik Kanunu'nun 12'nci Maddesi uyarınca yapılan nakdi ve ayni bağış ve yardımlar
  • 4306 sayılı Kanun uyarınca sekiz yıllık kesintisiz eğitim için yapılan nakdi bağışlar
  • 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun'un 44'üncü Maddesi'ne göre yapılacak nakdi yardımlarla 45'nci Maddesi'ne göre yapılacak nakdi ve ayni yardımlar
Özel kanunlara göre yapılan Bağış ve Yardımlar kurum kazancının olması durumunda %100 oranında indirime tabi tutulması mümkündür.
 

Bağış ve Yardımların Uygulanacağı Kazancın Tespiti
Bağış ve Yardımlara ilişkin oranın uygulanacağı kazanca ilişkin olarak; kurum kazancının tespiti sırasında esas alınacak bağış ve yardım giderinin, üst sınırının hesaplanmasında esas alınacak kurum kazancı, zarar mahsubu dahil giderler düşüldükten, iştirak kazançları hariç indirim ve istisnalar düşülmeden önceki tutarı ifade eder.
Formülüze edecek olursak; [Ticari bilanço kârı – (iştirak kazançları istisnası + geçmiş yıl zararları)] olarak açıklanabilir.
 

Ayni Olarak Yapılan Bağış ve Yardımlarda Esas Alınacak Değer
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Tebliği'nde; ayni veya nakdi olarak yapılan bağış ve yardımların kurumlar vergisi mükelleflerince indirim olarak dikkate alınabilmesi için makbuz karşılığı yapılmış olmasının gerekli ve yeterli olduğu belirtilmiştir.
Ayni bağış ve yardımın, işletmenin aktifinden veya stokundan çekilerek bağışlanmış olması durumunda, mükelleflerin işletmeden çekip bağışladıkları değerler için fatura düzenlemesinin; düzenlenen faturanın arka yüzüne faturada belirtilen değerlerin ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından bağış veya yardım olarak alındığına ilişkin şerh konularak yetkili kimseler tarafından imzalanmış olmasının yeterli olacağı Tebliğ'de açıklanmıştır.
Bağış ve yardımların nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu oluşturan mal veya hakkın maliyet bedeli veya kayıtlı değeri, bu değer mevcut değilse Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değeri esas alınır.
Katma Değer Vergisi Açısından Bağış ve Yardımlar
Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17/2-b Maddesi'nde, genel ve katma bütçeli daireler, il özel idareleri, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,  siyasi partiler ve sendikalar, kanunla kurulan veya tüzelkişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları,  kamu menfaatine yararlı dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifalarının KDV'den istisna olduğu hüküm altına alınmıştır.
Bahse konu Kanun'un 30/a Maddesi'nde ise, vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDV'nin indirilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, kurum aktifinde kayıtlı iktisadi kıymetlerin Kurumlar Vergisi Kanunu 10/1-c ve ç Bentlerinde sayılan kurumlara (bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar ile merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesisler hariç) bedelsiz olarak tesliminin olması durumunda; Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17/2-b Maddesi kapsamında KDV'den istisna olacağını hatırlatmakta fayda görüyorum.
Bora Yargıç
http://www.kpmgvergi.com/Blog/Pages/FullBlog.aspx?article=387
 

Sirküler Rapor Mevzuat 08.01.2015/21-1 (Türmob)

 Sirküler Rapor Mevzuat 08.01.2015/21-1 (Türmob) 
01.01.2015-30.06.2015 TARİHLERİ ARASINDA GEÇERLİ
  GELİR VERGİSİNDEN İSTİSNA
 HARCIRAH TUTARLARI
 
ÖZET
:
1 Ocak 2015 - 30 Haziran 2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere memur maaşlarına uygulanacak katsayılara göre gelir vergisinden istisna harcırah tutarları.
 
Gelir Vergisi Kanununun 24/2'nci maddesinde, 6245 sayılı Harcırah Kanunu kapsamı dışında kalan müesseseler tarafından idare meclisi başkanı ve üyeleri ile denetçilerine, tasfiye memurlarına ve hizmet erbabına (Harcırah Kanunu'na tabi olsun olmasın her türlü sözleşmeli personel dahil) verilen gerçek yol giderlerinin tamamı ile yemek ve yatmak giderlerine karşılık verilen gündeliklerin aynı aylık seviyesindeki devlet memurlarına verilen gündelikleri veya devletçe verilen gündeliklerin en yüksek haddini aşmayan kısmının gelir vergisinden istisna olduğu, aşan kısmın ise vergiye tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, 138 seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde de Harcırah Kanunu kapsamı dışında kalan müesseseler tarafından hizmet erbabına fiili yemek ve yatmak giderleri dışında gündelik de ödendiği takdirde bu gündeliklerin tamamının ücret olarak vergiye tabi tutulması gerektiği açıklanmıştır.

Harcırah Kanununun 33'üncü maddesinde yurtiçinde verilecek gündeliklerin miktarının her yıl bütçe kanunları ile tespit olunacağı,  34'üncü maddesinde de yurtdışı gündeliklerinin miktarı, gidilecek ülkeye, memur ve hizmetlilerin aylık veya ücret tutarları ile görevin mahiyetine göre, mali yıl itibariyle ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

6424 sayılı Harcırah Kanunu'na göre 2015 yılında verilecek yurt içi gündelikler 26 Aralık 2014 tarihli ve 29217 (1.Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6583 sayılı 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu eki (H) Cetveli ile belirlenmiştir.

Ayrıca yurt dışı seyahatler için geçerli harcırah tutarları ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yapılacak yolculuklarda uygulanacak harcırahlar ise en son 1 Ocak 2015 tarihli ve 29223 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2014/7128 sayılı B.K.K. ile belirlenmiştir.





A- Gelir Vergisinden İstisna Yurtiçi Harcırahlar
 
Bilindiği üzere, 2015 yılının ilk yarısında uygulanacak memur maaş katsayıları 14 Ağustos 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2014 ve 2015 Yıllarını Kapsayan 2. Dönem Toplu Sözleşme ile belirlenmişti.

Öte yandan Maliye Bakanlığı 2.Dönem Toplu Sözleşmenin 5'nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "(4)Maliye Bakanlığı, 7 nci maddede öngörülen hallerin gerçekleşmesi durumunda birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarda belirlenmiş olan katsayıları, sözleşme ücreti artış oranlarını ve ücret tavanlarını, anılan fıkralarda belirlenmiş olan artış oranı ile 7 nci madde uyarınca verilecek enflasyon farkını yansıtacak şekilde belirler ve duyurur." hükmü uyarınca yayımlamış olduğu 31/12/2014 tarih ve 27998389-010-06-02-[913]-11868 sayılı Genelge ile;

01/01/2015-30/06/2015 döneminde geçerli olmak üzere;

  • 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 154üncü maddesi uyarınca aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayısını(0,079308);
  • memuriyet taban aylığı göstergesinde uygulanacak taban aylık katsayısını(1,24144);
  • iş güçlüğü, iş riski, temininde güçlük ve mali sorumluluk zamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak yan ödeme katsayısını ise (0,025149);

 olarak belirlemiştir.

Devlet memurlarının aylıklarında meydana gelen bu değişiklik nedeniyle, yurtiçi harcırahlara ilişkin ücret aralıkları da değişmiştir. Buna göre 01/01/2015-30/06/2015 tarihleri arası  geçerli olan ve gelir vergisinden istisna harcırah tutarları aşağıdaki gibi olmaktadır.
 
01/01/2015 - 30/06/2015 TARİHLERİ ARASI GELİR VERGİSİNDEN İSTİSNA YURTİÇİ HARCIRAH TUTARLARI
Gündeliklerin Tekabül Ettiği                                   Brüt Aylık Tutarı (TL)
Vergiden İstisna               Gündelik Tutarı (TL)
1.994,87 TL ve fazlası
51,50
1.980,59 - 1.994,86 TL arası
43,00
1.806,11 - 1.980,58 TL arası
40,00
1.584,05 - 1.806,10 TL arası
37,50
1.314,01 - 1.584,04 TL arası
33,00
1.314,00 TL ve daha azı
32,00



B- Gelir Vergisinden İstisna Yurt Dışı Harcırahlar
 
6245 Sayılı Harcırah Kanunun 34'üncü maddesine istinaden 01.01.2015 tarih ve 29223 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2014/7128 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile memurlara ödenecek yurt dışı harcırah tutarları 1 Ocak 2015 tarihinden geçerli olmak üzere değiştirilmiştir.

Buna göre; memur aylıklarının artırılmasından dolayı değişen ücret aralıkları dikkate alınmak suretiyle 01/01/2015-30/06/2015 tarihleri arası gelir vergisinden istisna olacak yurt dışı harcırah tutarları aşağıdaki gibi olmaktadır.

01/01/2015-30/06/2015 TARİHLERİ ARASI
BRÜT AYLIK TUTARLARINA GÖRE BELİRLENMİŞ GELİR DİLİMİ GRUPLARI VE BU GRUPLAR İÇİN TESPİT EDİLMİŞ OLAN YURTDIŞI GÜNDELİK TUTARLARI
ÜCRET GURUPLARI
Ülkeler ve Para Birimi
  1. Sütun
III. Sütun
  1. Sütun
  2. Sütun
  3. Sütun
  VII. Sütun
1.994,87 TL ve daha fazla aylık alanlar
1.980,59-1.994,86  TL arasında aylık alanlar
1.901,28-
1.980,58
TL arasında aylık alanlar
1.766,46-1.901,27TL arasında aylık alanlar
1.314,01-1.766,45TL
arasında aylık alanlar
1.314 TL ve daha az aylık alanlar
A.B.D.(A.B.D. Doları)
182
146
124
117
110
93
Almanya     (Euro)
164
131
111
105
99
83
Avustralya   (Avustralya Doları)
283
227
192
181
171
143
Avusturya    (Euro)
166
132
112
106
100
84
Belçika(Euro)
161
128
109
103
97
81
Danimarka (Danimarka Kronu)
1.238
988
838
791
746
627
Finlandiya  (Euro)
148
119
100
95
90
74
Fransa  (Euro)
160
127
108
102
96
81
Hollanda (Euro)
156
125
106
100
94
80
İngiltere(Sterlin)
115
91
78
74
69
59
İrlanda (Euro)
155
124
105
99
94
78
İspanya   (Euro)
158
126
107
101
95
80
İsveç(İsveç Kronu)
1.359
1.085
919
867
819
687
İsviçre (İsviçre Frangı)
283
226
192
181
171
143
İtalya  (Euro)
152
122
104
98
92
77
Japonya     (Japon Yeni)
31.405
25.127
21.235
20.118
18.901
15.914
Kanada     (Kanada Doları)
244
195
165
156
147
125
Kuveyt(Kuveyt Dinarı)
50
40
35
33
31
25
Lüksemburg (Euro)
161
128
109
103
97
82
Norveç   (Norveç Kronu)
1.193
952
808
762
719
604
Portekiz (Euro)
155
124
105
99
93
78
Suudi Arabistan             (Suudi A. Riyali)
617
492
418
395
372
313
Yunanistan     (Euro)
158
126
107
101
95
80
Kosova (Euro)
123
98
83
78
74
63
Diğer AB Ülkeleri   (Euro)
127
101
86
81
76
65
Diğer Ülkeler
 (A.B.D. Doları)
157
125
106
100
95
80






01/01/2015 - 30/06/2015 tarihleri arası vergiden istisna edilecek yurt dışı gündelik tutarlarına karşılık gelen yukarıda belirtilen brüt aylık tutarlarının hesabında emsal alınan kadrolar aşağıdaki tabloda yer aldığı şekildedir.

01/01/2015– 30/06/2015 Dönemi İçin Geçerli Brüt Aylık Tutarı (TL)
Harcıraha Esas Alınacak Sütun
1.994,87 TL ve daha fazlası
II
1.980,59-1.994,86 TL arası
III
1.901,28-1.980,58 TL arası
IV
1.766,46-1.901,27 TL arası
V
1.314,01-1.766,45 TL arası
VI
1.314,00 TL ve daha Azı
VII
 
 
C- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine Yapılacak Yolculuklarda Verilecek Gündelikler Ve Gelir Vergisinden İstisna Harcırah Tutarları

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne sürekli veya geçici bir görevle gönderilenlerin, gidiş ve dönüşleri ile geçici görevlendirme süreleri için verilecek gündelik tutarları,  en son 01 Ocak 2015 tarih ve 29223 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2014/7128 sayılı B.K.K. ile aşağıdaki şekilde belirlenmiştir.

 
GÖREV UNVANI/KADRO DERECESİ
Verilecek Gündelik
Miktarları (TL)
1- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başbakan
163,25
2- Genelkurmay Başkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı, Bakanlar, Milletvekilleri, Kuvvet Komutanları, Jandarma   Genel Komutanı, Sahil Güvenlik Komutanı, Orgeneral ve Oramiraller, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay ve Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanları, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı,   Danıştay Başsavcısı, Cumhurbaşkanlığı ve T.B.M. M.  Genel Sekreterleri,  Başbakanlık Müsteşarı
131,55
3- Yükseköğretim Kurulu Başkanı, Bakanlık Müsteşarları, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri, Avrupa Birliği Genel Sekreteri, Başbakanlığa bağlı Müsteşarlar, Korgeneral ve Koramiraller, Diyanet İşleri Başkanı,   Başbakan Başmüşaviri, merkezde sürekli görevle bulunanlar dışındaki Büyükelçiler
114,65
4- Yukarıdakiler dışında kalan memur ve hizmetlilerden;
 
  1. a) Aylık/kadro derecesi 1 olanlar
98,30
  1. b) Aylık/kadro derecesi 2-4 olanlar
81,90
  1. c) Aylık/kadro derecesi 5-15 olanlar
65,55

Buna göre; 01/01/2015 - 30/06/2015 tarihleri arası kararname eki cetvele göre vergiden istisna olarak verilebilecek gündelikler ile gündelik tutarlarının uygulanacağı brüt aylık seviyeleri aşağıdaki gibidir.

 
Brüt Aylık Seviyeleri
(01/01/2015– 30/06/2015)
Vergiden İstisna Gündelik Tutarı (TL)
1.994,87 TL ve daha fazlası
131,55
1.980,59 TL - 1.994,86 TL arası
114,65
1.346,13 TL - 1.980,58 TL arası
98,30
1.314,01 TL - 1.346,12 TL arası
81,90
1.314,00 TL ve Daha Azı
65,55
 
 
[Gündelik tutarlarının hesaplanmasında ayrıca kıdem aylığının etkisi için NOT bölümüne bakınız.]

 
D- Gündeliklerin Vergilendirilmesinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Gelir vergisinden istisna edilen gündelik uygulamasında aşağıdaki hususların göz önünde bulundurulması gerekmektedir:


  1. Aylık ücret tutarlarına göre belirlenen gündelik tutarının vergiden istisna edilen tutarı aşmadığı durumlarda bu ödemelerden sadece damga vergisi kesintisi yapılması gerekmekte olup, istisna tutarı aşan gündelik ödendiği durumda ise aşan tutar, ücretlinin içinde bulunduğu gelir dilimine karşılık gelen vergi oranı ve damga vergisi dikkate alınarak brütleştirilmek suretiyle gelir vergisi kesintisine tabi tutulmalıdır.
  2.  
  3. Yurt dışı gündeliklerin TL cinsinden tahakkuku yapılırken, yabancı paranın T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen döviz satış kurunun esas alınması gerekmektedir.
  4.  
  5. Devlet memurlarına yurt dışı seyahatin ilk 10 günü için verilen gündelik tutarı %50 zamlı olarak ödendiğinden, istisna harcırahın hesaplanması sırasında bu durumun da dikkate alınması gerekmektedir.
  6.  
  7. Birden fazla ülkeyi kapsayan seyahatlerde, her ülke için ilgili olduğu gündelik tutarı kalış süresiyle orantılı olarak hesaplanması gerekmektedir.
  8.  
  9. Devlet memurlarında da olduğu gibi yurt dışında yatacak yer için ödenen ve belgelendirilen giderlerin, vergiden istisna edilen gündelik tutarlarının % 40'ını aşması halinde, aşan kısmın % 70'i ayrıca vergiden istisna edilerek ödenebilmektedir.
  10.  
  11. Gündelik verilen personelin yurt içi ve yurt dışı seyahati ile ilgili yemek ve konaklama giderleri ayrıca belge karşılığında kendisine ödenmesi ve bu belgeler gider veya maliyet olarak dikkate alınması halinde ise ödenen gündelik tutarının tamamının brütleştirilerek ücret olarak vergi matrahına dahil edilerek vergi hesaplanması gerekmektedir.
  12.  
  13. Harcırahın 1/3'ü yatma, 2/3'ü de yemek giderlerine karşılık ödenmektedir.    
  14. Yurt İçi Gündelik Maaş Dilimleri
  15. 01/01/2015 - 30/06/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere memur maaşlarına uygulanacak katsayılara göre Gelir Vergiden İstisna Gündeliklere Tekabül Eden Maaş Dilimlerinin hesaplanmasına ilişkin tablolar aşağıdaki gibidir:
  16. E-Gelir Vergiden İstisna Gündeliklere Tekabül Eden Maaş Dilimleri
  17.  
Sıra No
Ek Gösterge (I)
Gösterge (II)
Maaş Katsayısı (III)
Maaş                       (IV) =[(I)+(II)]*(III)
Taban Aylık            (V) =(1000*1,24144)
Toplam Maaş            (VI)=(IV)+(V)
1
8000
1500
0,079308
753,43
1.241,44
1.994,87
2
8000
1320
0,079308
739,15
1.241,44
1.980,59
3
5800
1320
0,079308
564,67
1.241,44
1.806,11
4
3000
1320
0,079308
342,61
1.241,44
1.584,05
5
915
0,079308
72,57
1.241,44
1.314,01
 
 
 
 
 
 
 
Yurt Dışı Gündelik Maaş Dilimleri
 
Sıra No
Ek Gösterge (I)
Gösterge (II)
Maaş Katsayısı (III)
Maaş                 (IV) =[(I)+(II)]*(III)
Taban Aylık            (V)
=(1000*1,24144)
Toplam Maaş            (VI)=(IV)+(V)
1
8000
1500
0,079308
753,43
1.241,44
1.994,87
2
8000
1320
0,079308
739,15
1.241,44
1.980,59
3
7000
1320
0,079308
659,84
1.241,44
1.901,28
4
5300
1320
0,079308
525,02
1.241,44
1.766,46
5
915
0,079308
72,57
1.241,44
1.314,01
 
 
KKTC için Gündelik Maaş Dilimleri
 
Sıra No
Ek Gösterge (I)
Gösterge (II)
Maaş Katsayısı (III)
Maaş                       (IV) =[(I)+(II)]*(III)
Taban Aylık            (V)
=(1000*1,24144)
Toplam Maaş            (VI)=(IV)+(V)
1
8000
1500
0,079308
753,43
1.241,44
1.994,87
2
8000
1320
0,079308
739,15
1.241,44
1.980,59
3
1320
0,079308
104,69
1.241,44
1.346,13
4
915
0,079308
72,57
1.241,44
1.314,01
  
 
 
 
 
 
 
 
 
 
NOT :
 
  • 06.1989 tarih ve 20211(Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan devlet memurları ve diğer kamu görevlilerine memuriyet taban aylığı ve kıdem aylığı ile ek tazminat ödenmesi ile ilgili 375 sayılı K.H.K'nin 20.05.1994 tarih ve 21939(Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 527 sayılı K.H.K'nin 28'inci maddesi ile değişik 1'inci maddesinde; devlet memurlarına her bir hizmet yılı için 20 gösterge rakamı karşılığı kıdem aylığı ödeneceği; ancak 25 ve daha fazla hizmet yılını dolduranlar için gösterge rakamının 500 olarak uygulanacağı ve hizmet yılları itibariyle ödenecek kıdem aylığı miktarının devlet memurların göstergelerine 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 154 üncü maddesine göre tesbit olunan katsayılar uygulanmak suretiyle belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
 
Kıdem aylığı (personelin hizmet yılı sayısı x 20 x aylık katsayısı) şeklinde hesaplanmakta olup, özel sektör çalışanının gelir vergisinden istisna harcırah tutarının belirlenmesi sırasında kişinin kıdemine göre hesaplanacak söz konusu tutarın yurtiçi, yurtdışı ve KKTC için yukarıdaki tablolarda yer alan brüt aylıklara ilave edilmesi suretiyle o personelin brüt aylık seviyesinin belirlenmesi ve buna göre gelir vergisinden istisna harcırah tutarının tespit edilmesi gerekmektedir. Kıdem aylığı, fiili hizmet süresi daha fazla olsa bile, en fazla 25 yıl için hesaplanacaktır. Örneğin 30 yıllık bir çalışanın gelir vergisinden istisna harcırah tutarının tespitinde yurtiçi, yurtdışı ve KKTC için yukarıda belirlenen brüt aylık seviyelerine 25 x 20x 0,079308 =   39,65 TL ilave edilecektir.

  • Gösterge rakamları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43'üncü maddesi hükmü dikkate alınarak belirlenmektedir.

Saygılarımızla...
 kaynak: http://www.turmob.org.tr/TurmobWeb/EKutuphane/EKIcerikDetay.aspx?enc=lEkNSf+wNjJk7aGUUrHiyE8O6ITRZ7mI8VFgrpPqC5CWSYWaPkAU5YEa4JMyEbtv0qrrA3LBjpQ=
 

7 Ocak 2015 Çarşamba

Tarh, düzeltme ve vergi incelemelerinde zamanaşımı

 
Tarh, düzeltme ve vergi incelemelerinde zamanaşımı
  1. Giriş
Zamanaşımı, genel bir ifade olarak süre geçmesi yüzünden bir hakkın ya da yükümlülüğün ortadan kalkması ya da sona ermesidir. Diğer bir deyişle zamanaşımı, bir hak kazanma veya bir borçtan kurtulma yoludur. Kanun'da yazılı sürelerin geçmesi veya şartların oluşması ile bir hak kazanma hali yani kazandırıcı zamanaşımı olgusu veya bir borçtan kurtulma hali yani kaybettirici ya da düşürücü zamanaşımı olgusu ortaya çıkmaktadır. Bunlardan düşürücü zamanaşımında, bir hakkın dava yolu ile istenebilme imkanı belirtilen süre sonunda ortadan kalkar. Bunun sonucu olarak düşürücü zamanaşımı borçlu cephesinden borçların sükutu, alacaklı açısından da hak sahibinin hakkını terki manasını taşır. Belirli sürenin sonunda, bir hakkın iktisap edilmesine neden olanına ise kazandırıcı zamanaşımı denmektedir. [1]
Mali hukukta zamanaşımı terimi, vergi yasalarında belirlenmiş zamanın geçmesiyle devletin vergi alacağının sona ermesi anlamının yüklendiği bir hukuki kurumu karşılamaktadır. [2]
Zamanaşımı, özel hukukta olduğu gibi kamu hukukunda da önemli yeri olan bir kurumdur. Zamanaşımının kanunlarla düzenlenmiş olmasının nedeni kamu yararı olarak kabul edilebilir. Çünkü zamanaşımı devletin vergi alma yetkisini sınırlandırmakta ve vergi alacağını tahsil etmesini engellemektedir.[3]
Kanunlarla belirlenmiş olan sürelerin tamamlanmasıyla ortaya çıkan zamanaşımı kurumunun, özellikle vergi hukukunda vergi idaresini alacaklarını özenli olarak izlenmesine yöneltmesi, devlet-yükümlü arasındaki alacak-borç ilişkisini uzun süre askıda bırakmanın ortaya çıkarabileceği belirsizliğin giderilmesi, yükümlülerin defter ve belgelerini yıllarca saklama külfetinden ve onları vergi incelemelerinden kurtarması; yargı organlarını gecikmiş davaların yarattığı aşırı yükten uzak tutması gibi hukuki yararlarının bulunmasının yanı sıra, ödevlerini düzenli olarak yerine getiren ve borcunu zamanında ödeyen mükellefler aleyhine; daha az dikkatli ya da dürüst olmayan yükümlüler lehine bir ayrım yaratarak adalet ve eşitlik ilkelerini zedelemesi gibi sakıncalı sayılabilecek sonuçları olabilmektedir. [4]
Bu yazımızın konusunu ise vergi hukukunda zamanaşımı kavramının incelenmesi oluşturmaktadır. Yazımızı, Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenen tarh ve düzeltme zamanaşımı kavramları ile vergi incelemelerinde zamanaşımının doğurduğu sonuçlara ilişkin değerlendirmelerimiz oluşturmaktadır.
  1. Vergi hukukunda zamanaşımı kavramı
Vergi hukukunda yer alan zamanaşımı türleri;
- Tarh zamanaşımı,
- Düzeltme zamanaşımı,
- Ceza kesmede zamanaşımı,
- Tahsilat zamanaşımı,
olarak sayılabilir. Biz yazımızda ekseriyetle tarh zamanaşımı ve düzeltme zamanaşımı üzerinde duracağız.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinde (tarh) zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması biçiminde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre zamanaşımı, mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade eder.
Vergi hukukunda zamanaşımı, özel hukuktaki alacak-borç ilişkisini düzenleyen zamanaşımından farklı bazı nitelikler taşımaktadır. Özel hukukta, borçlu borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürerse, alacaklı alacağını dava/icra yoluyla tahsil edememektedir. Bu yönüyle, özel hukuktaki alacak-borç ilişkisinde zamanaşımı, taraflarca ileri sürülmesi gereken bir husus olup hakim tarafından kendiliğinden araştırılıp dikkate alınamazken, vergi hukukunda, Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinin 2. fıkrasında belirtildiği üzere, yükümlünün bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade etmektedir.
Öte yandan, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanunun (AATUHK) 102. maddesinde belirtildiği üzere, kamu alacağının tahsilinin zamanaşımına uğraması halinde, isterse yükümlünün kamu borcunu ödeyebilmesine imkan verilmektedir.
III. Tarh zamanaşımı
Bilindiği üzere tarh; Vergi Usul Kanunu'nun 20. maddesinde, "… vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari muameledir." ifadesi ile tanımlanmıştır.
Aynı Kanun'un 114. maddesinde, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı belirtilmiştir. Maddede belirtilen zamanaşımı süresinin geçmesi ile vergi idaresinin vergi alacağını tarh etme yetkisi ortadan kalkmaktadır. Diğer bir ifadeyle, zamanaşımı süresinin dolmasıyla alacaklı vergi dairesi, ilgili dönem vergisini mükellefine tarh ve tebliğ etme yetkisinden yoksun kalır; bu amaçla hesapları üzerinde vergi incelemesi yapamaz. Nitekim Vergi Usul Kanunu'nun 138. maddesinde, vergi incelemesinin, neticesi alınmamış hesap dönemi de dahil olmak üzere, tarh zamanaşımı süresi sonuna kadar yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre tarh zamanaşımı, verginin tahsil edilebilir niteliğe sahip kamu alacağı haline dönüşmesini engellemektedir. Dolayısıyla burada zamanaşımına uğramış olan şey, belirli tutardaki kesinleşmiş ya da tahakkuk etmiş nitelikte vergi alacağı değil, muhtemel vergi alacağı olma potansiyelidir. Tarh zamanaşımı süresinin dolmasıyla vergi idaresinin vergiyi tarh ve tebliğ etme yetkisi tamamen ortadan kalkmaktadır.
  1. Düzeltme zamanaşımı
Vergilendirme işlemlerinde vergi hatası oluşmuşsa, hatanın düzeltilmesi esastır. Ancak Vergi Usul Kanunu'nun 126. maddesinde, mezkur Kanun'un 114. maddesinde yazılı zamanaşımı süresi dolduktan sonra meydana çıkarılan vergi hatalarının düzeltilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Hatta zamanaşımı süresi dolduktan sonra dava açılması dahi mümkün değildir. Nitekim Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 07.12.2001 tarihli ve E:2001/335, K:2001/475 sayılı kararında şu ifade yer almaktadır:
"213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 114. maddesinde, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, 126. maddesinde ise 114. maddede yazılı zamanaşımı süresi dolduktan sonra meydana çıkarılan vergi hatalarının düzeltilemeyeceği belirtilmiştir.
Olayda, hatanın yapıldığı 1989 yılını takip eden yıldan itibaren beş yıl olan zamanaşımı süresi içinde ve 22.3.1990 tarihinde yapılan düzeltme başvurusu, düzeltme zamanaşımı süresinde ise de, bu başvuruya yanıt verilmemek suretiyle kurulan işleme karşı süresinde dava açılmamıştır. Düzeltme zamanaşımı süresi dolduktan sonra ve 1998 yılında aynı konuda yeniden yapılan düzeltme başvurusunun reddi yeni bir dava hakkı doğurmayacağından davanın reddi yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır."
Yani kanun koyucu, hem idare hem de mükellef açısından 5 yıllık süre öngörmüş, bu süre içerisinde tarh edilmeyen vergi alacağının daha sonra takip edilemeyeceğini ve fazla alınan verginin düzeltilmeyeceğini hükme bağlamıştır.
  1. Vergi incelemelerinde zamanaşımı
Vergi Usul Kanunu'nun "Maksat" başlığını taşıyan 134. maddesinde inceleme kavramına ilişkin olarak, "Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır." ifadelerine yer verilmiştir. Madde hükmünden anlaşılacağı üzere vergi incelemesinde, vergi matrahını olumlu veya olumsuz yönde etkileyen her türlü unsurun ortaya konması zorunludur.
Ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, özellikle beyan esasına dayanan vergilerde, mükellef veya vergi sorumlusunun vergi matrahının, vergi nispet ve miktarlarının, defter, kayıt ve belgeler üzerinden veya belgelerle sınırlı olmaksızın, her türlü delille ispatlanması suretiyle gerçekleştirilmektedir.
Konuya ilişkin olarak üzerinde önemle durulması gereken ana unsur; vergi incelemesinin, mükellefin ticari faaliyetinin soruşturulması değil, mükellefçe ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılmasına ve tespit edilmesine yönelik olduğudur. Çok daha açık bir söylemle; vergi incelemesi, mükellefin bir hesap dönemi içerisinde yürütmüş olduğu faaliyetlerin değil, ilgili hesap dönemi itibarıyla tarh edilecek vergiye esas alınan matrahı etkileyen bütün unsurların gerçekliğinin ve doğruluğunun saptanmasına yöneliktir.
Dolayısıyla vergi incelemesinde; gelir ve gider kalemleri, kanunen kabul edilmeyen giderler ve diğer ilaveler, indirim ve istisna tutarları ile geçmiş yıl zararları gibi vergi matrahını etkilemesi beklenen her türlü kalemin doğruluğunun tespiti zorunludur. Buna göre, söz konusu unsurların gerçekliğinin, defter, kayıt ve belge gibi maddi delillerle veya harici donelerle araştırılması gerekmektedir.
Öte yandan, Vergi Usul Kanunu'nun 138. maddesinde, "İnceleme, neticesi alınmamış hesap dönemi de dahil olmak üzere, tarh zamanaşımı süresi sonuna kadar her zaman yapılabilir. "hükmüne yer verilmiştir.
Yazımızın tarh zamanaşımı bölümünde de değerlendirdiğimiz gibi, inceleme süresinin de tarh zamanaşımı süresi ile sınırlı olacağı, bir başka ifade ile 5 yıl öncesine ait vergi alacağı ile sınırlı tutulacağı tabiidir. Aksi takdirde, sonraki dönemlerde ödenmesi gereken verginin doğruluğunun sağlanması ve gerçek miktarıyla kavranabilmesi mümkün olmayacak ve vergi incelemesinden hâsıl olması istenen amaç gerçekleşmeyecektir.
Bu noktada akıllara, karşıt görüşte yargı kararlarının mevcut bulunduğu, geçmiş yıl zararlarının vergi matrahından mahsubu ve geçmiş yıl zararlarının mahsubunda zarar edilen yıla ilişkin zamanaşımının ne zaman başlayacağı ile ilgili örnekler gelmektedir.[5,6]
Bilindiği üzere, 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 9. maddesinin 1 numaralı fıkrasının (a) bendinde; kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve beş yıldan fazla nakledilmemek koşuluyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararların vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı maddenin gerekçesinde ise "Maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile kurumlar vergisi beyannamesinde yer alan zararların beş yıldan fazla nakledilmemek şartı ile izleyen yıl kazançlarından indirilebilmesine imkan sağlanmaktadır. Zarar mahsubu belirli bir süre içinde gerçekleştirilemediği takdirde, oluşan zarar işletme zararı olarak değerlendirilmemekte ve sermayede meydana gelen zarar olarak dikkate alınmaktadır. Zararın, işletme zararından çıkıp sermayede kesin eksilme sayılması için beş yıllık bir süre öngörülmüştür. Mükelleflerce bir hesap dönemi içerisinde oluşan zarar beş hesap dönemi boyunca oluşacak kârlarla mahsup edilemiyorsa, o zarar artık sermayede meydana gelen bir eksilme olarak değerlendirilmekte ve mahsup imkanı ortadan kaldırılmaktadır." ifadesi yer almaktadır.
Yukarıda yer verdiğimiz mevzuat hükümleri çerçevesinde, bir hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde görülen söz konusu döneme ait zarar, ilgili dönemi takip eden 5 yıl içerisinde mahsup edilmek durumundadır. Söz konusu hesap dönemleri içerisinde mahsup edilemeyen zarar, sermayede vukua gelen bir azalma olarak nitelendirileceği için, bir sonraki hesap dönemi vergi matrahının oluşumu sırasında indirim olarak dikkate alınamayacaktır.
Burada tereddüt yaratan nokta ise zarar mahsubundan yararlandığı dönemin vergi incelemesine tabi tutulması halinde, zararın oluştuğu yıla ait olan kayıt ve belgelerin tevsikinin, ilgili yıl vergi alacağının zamanaşımına uğramış olması durumunda dahi inceleme elemanı tarafından talep edilip edilmeyeceği hususundadır.
Vergi Usul Kanunu'nun "Defter ve Vesikaları Muhafaza" başlığını taşıyan 253. maddesinde "Bu Kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olanlar, tuttukları defterlerle üçüncü kısımda yazılı vesikaları, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar." hükmüne yer verilmiştir.
Takip eden 254. madde ise, "Bu Kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olmayanlar, 232, 234 ve 235. maddeler mucibince almaya mecbur oldukları fatura ve gider pusulası ve müstahsil makbuzlarını tarih sırası ile tanzim tarihlerini takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar." şeklindedir.
Diğer taraftan; Vergi Usul Kanunu'nun "Defter ve Belgelerle Diğer Kayıtların İbraz Mecburiyeti" başlığını taşıyan 256. maddesinde; "Geçen maddelerde yazılı gerçek ve tüzel kişiler ile mükerrer 257'nci madde ile getirilen zorunluluklara tabi olanlar, muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü defter, belge ve karneler ile vermek zorunda bulundukları bilgilere ilişkin mikro fiş, mikro film, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli tüm bilgi ve şifreleri muhafaza süresi içerisinde yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arz etmek zorundadırlar." hükmüne yer verilmiştir.
Yer verilen Kanun maddelerinde, vergi mükelleflerinin defter ve kayıtlarının muhafaza sürelerine hükmolunmuş, esasında mükelleflere beş yılı aşan söz konusu defter ve vesikaları muhafaza etmeme hakkı da tanınmıştır. Dolayısıyla inceleme elemanı, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun tespiti amacı ile zararın oluştuğu yıla ait olan kayıt ve belgelerin tevsikini talep edebilecek olsa dahi mükellefin kayıt ve belgelerini ibraz etmesi ihtiyari olacaktır. Zira Kanun'da süresi açıkça belirtilmiş olan zamanaşımına uğramış olan belge ve evraklarının tevsikinin yapılamamış olmasının, mükellef üzerinde herhangi bir yaptırıma yol açması beklenemez. (Türk Ticaret Kanunu'nun 82. maddesi uyarınca muhafaza yükümlülüğünün 10 yıl olmasının vergisel anlamda cezai sonucunun olmaması gerektiği kanaatindeyiz.)
Aynı şekilde, 30 sene önce işletme varlığına katılan ve amortisman yolu ile itfası gerçekleşmekte olan bir binanın maliyetine iki sene sonra ilave edilen bir harcama inceleme dönemindeki amortisman hesabını etkileyebileceğinden, bu harcamaya ilişkin tevsik edici belgenin temini, inceleme elemanı tarafından talep edilebilecektir. Üstelik harcamanın gerçekliğinin tespiti için karşıt inceleme yapılmasının gerekeceği, dolayısıyla malı alan ve satan mükelleflerin her ikisinin de defter, kayıt ve belgelerinin muhafaza etmiş olması gerekecektir. Örneği değerlendirdiğimizde, incelemenin sağlıklı sonuç verebilmesi için alım yapan ve satışı gerçekleştiren mükelleflerden her iki tarafın da ilgili belgeyi 28 yıl boyunca muhafaza etmesi gerekmektedir. Ancak bu durumun uygulamada gerçekleşmesi oldukça güç görünmektedir.
  1. Sonuç
Yazımızda tarh ve düzeltme zamanaşımı kavramlarına ilişkin açıklamalara değinilmiş olup, mükelleflerde tereddüt oluşturan vergi inceleme elemanları tarafından talep edilen, zamanaşımına uğramış defter ve evrakların ibrazının gerçekleştirilebilirliği hususundaki yorumlarımıza yer verilmiştir.
Verginin doğru tespit edilmesini sağlamak amacıyla yetkilendirilen vergi inceleme elemanları, inceleme esnasında, kanunen zamanaşımına uğramış belge ve evrakları bilgi amaçlı olarak talep edebilecek, incelenen de rızası ile belge ve evraklarının ibrazını gerçekleştirebilecektir. Ancak bahsi geçen zamanaşımına uğramış belge ve evrakların muhafaza edilmemesinden kaynaklı olarak incelenene bir yaptırımda bulunulması kanun hükümleri ile örtüşmeyen bir yaklaşım olacaktır. Zira kamu yararı amacı güden zamanaşımı kavramı mükelleflere verilmiş olan bir haktır.
Burak Küpeli/E&Y
Kaynakça
  1. Vergi Dünyası, Mart 2012 İbrahim Organ & Doğan Bozdoğan – Tahsil Zamanaşımı
  2. Sekdur ve Altun, 2003:771.
  3. Taşkın, 2007.
  4. Vergi Dünyası, Ekim 2007 (Sayı: 314)Yazar: Erdoğan Arslan
  5. Danıştay 4'ncü Daire, Tarih: 11.12.1972, Esas No: 1971/8097, Karar No: 1972/7362
  6. Danıştay Dördüncü Daire, Tarih: 29.03.1973, Esas No: 1972/1565, Karar No:1973/1524
 

Çalışan kadına yeni haklar geliyor

 Çalışan kadına yeni haklar geliyor
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 2 ay boyunca vatandaşların hayatını doğrudan etkileyecek yeni paketler açıklayacağı ifade edildi. Davutoğlu, 'aile ve kadın çalışma hayatı', 'demokratikleşme', 'şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele', 'ifade özgürlüğü', 'ekonomik dönüşüm', 'istihdam artışı' başlıkları adı altında 6 ayrı paket açıklayacak. Edinilen bilgiye göre açıklanacak ilk paket 'aile ve çalışma hayatı paketi' olacak. Pakette, kadınların çalışma ve aile hayatına dönük düzenlemeler yer alıyor. Hamilelikte çalışma koşullarının düzenlenmesine dönük maddeler de olduğu belirtildi. 
TAKVİM 

Asgari ücret ve sigorta primi tavan tutarları

Asgari ücret ve sigorta primi tavan tutarları
Asgari ücret 
4857 sayılı İş Kanunu'nun 39. maddesi gereğince, iş akdi ile çalışan ve bu kanun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ücretini tespit etmekle görevli komisyonca alınan Asgari Ücret Tespit Komisyonu kararı açıklanmış olup, söz konusu karar 31.12.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Anılan karar uyarınca 01.01.2015-30.06.2015 tarihleri ile 01.07.2015-31.12.2015 tarihleri arasında milli seviyede tüm çalışanlar için aynı olarak uygulanmak üzere yeniden belirlenen asgari ücret brüt tutarları Tablo 1'de görülmekte. 
Sigorta primine esas taban ve tavan tutarlar 
Öte yandan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun, 1 Temmuz 2008 tarihinde yürürlüğe giren 82. maddesinde günlük kazanç sınırları tanımlanmış ve "5510 Sayılı Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan günlük kazancın alt sınırının, asgari ücretin otuzda biri, üst sınırının ise günlük kazanç alt sınırının 6.5 katı olacağı" hüküm altına alınmıştır. 
Buna göre; 01.01.2015 – 30.06.2015 tarihleri ile 01.07.2015 – 31.12.2015 tarihleri arasında uygulanacak olan SSK prim taban ve tavan tutarları Tablo 2'de görüldüğü gibi olacaktır. 
Aday çırak, çırak ve meslek eğitimi gören örgün eğitim öğrencilerinin asgari ücretleri 
3308 sayılı Kanun'un 25. maddesi uyarınca, aday çırak, çırak ve işletmelerde meslek eğitimi gören öğrencilere ödenecek ücret ve bu ücretlerdeki artışlar; aday çırak veya çırağın velisi veya vasisi veya kişi reşit ise kendisi; öğrenciler için okul müdürlüğü ile işyeri sahibi arasında bakanlıkça belirlenen esaslara göre düzenlenecek sözleşme ile tespit edilir. Ancak, işletmelerde meslek eğitimi gören örgün eğitim öğrencilerine, asgari ücretin net tutarının yirmi ve üzerinde personel çalıştıran işyerlerinde yüzde 30'undan, yirmiden az personel çalıştıran işyerlerinde yüzde 15'inden, aday çırak ve çırağa yaşına uygun asgari ücretin yüzde 30'undan aşağı ücret ödenemez. Buna göre; meslek eğitimi gören örgün eğitim öğrencilerine ödenecek aylık ücret yirmi ve üzerinde personel çalıştıran işyerlerinde yılın ilk yarısında 360.45 TL, yılın ikinci yarısında da 382.05 TL'den, yirmiden az personel çalıştıran işyerlerinde ise yılın ilk yarısında 180.23 TL, yılın ikinci yarısında da 191.03 TL 'den az olamayacaktır. Keza, aday çırak ve çıraklar için aylık brüt ücret tutarı, yılın ilk yarısında 360.45 TL, yılın ikinci yarısında da 382.05 TL 'den az olamayacaktır. 
Aday çırak, çırak ve öğrencilere ödenecek ücretler her türlü vergiden müstesnadır. 
Aday çırak, çırak ve işletmelerde meslek eğitimi gören öğrencilere sözleşmenin akdedilmesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun iş kazaları ve meslek hastalıkları ile hastalık sigortaları hükümleri uygulanır. Sigorta primleri 1475 sayılı İş Kanunu'nun 33'üncü maddesi gereğince bunların yaşına uygun asgari ücretin %50'si üzerinden Bakanlık ve mesleki ve teknik eğitim yapan yükseköğretim kurumlarının bağlı olduğu üniversitelerin bütçesine konulan ödenekle karşılanır. 
Asgari Ücretin Net Tutarları ve İşverene Maliyeti 
Başka bir değişiklik olmadığı takdirde, bekar bir asgari ücretlinin eline geçecek net tutar yılın ilk yarısında (01.01.2015 – 30.06.2015) 949.07 TL, yılın ikinci yarısında ise (01.07.2015- 31.12.2015) 1.000.54 TL olarak tespit edilmiştir. Bir asgari ücretlinin işverene maliyeti yılın ilk yarısında 1.471.84 TL olmaktadır. Tablo 3 ve 4'te belirtildiği gibi olacak. 
2015 yılı ilk yarısı için 949.07 TL olarak gösterilen çalışana ödenecek net tutar bekar bir asgari ücretli için hesaplanmış olup, Asgari Geçim İndirimi uygulaması nedeniyle, evli ve çocuklu asgari ücretlilerde Tablo 5'teki gibi olacaktır. 
*Ancak, aylık prim ve hizmet belgelerini Sosyal Güvenlik Kurumu'na düzenli olarak verip, primlerini de düzenli olarak ödeyen ve borcu olmayan işverenler de 5 puanlık sigorta primi indiriminden yararlanabilecek (dolayısı ile işveren sigorta primleri %20.5 yerine %15.5 olarak uygulanacak) olup söz konusu indirim dikkate alındığında asgari ücretin işverene maliyeti 1.411.76 TL olacaktır.
Akif Akarca, Dr. Mehmet Şafak
http://www.dunya.com/asgari-ucret-ve-sigorta-primi-tavan-tutarlari-158342yy.htm
  

Blog Arşivi