KASA AFFI KASA İŞKENCESİNE DÖNÜŞMESİN, DİKKAT!
6552 sayılı son Torba Af Yasasında öngörülen kasa ve cari hesap affından faydalanmak isteyenlerin bu tutarlar üzerinden %3 oranında vergi ödemeleri gerekiyor. Ne güzel, böylece yıllarca şişen kasa ve ortak cari hesaplardan kurtulur, inceleme riskini de bertaraf ediyor olabiliriz diye düşünebilirsiniz. Gayet de haklısınız, ancak %3 vergi maliyetiyle bu işten bu kadar da kolay kurtulmak mümkün olmayabilir.
Torba Af Kanun'undan faydalanıldığında beyan edilen tutar üzerinden emsal bir faiz oranına göre adatlandırma ve adat faturası kesilerek gelir kaydı yanında bu gelir üzerinden finansman hizmeti dolayısıyla KDV hesaplanması gerektiği gibi, fiktif tutarların gider yazılması nedeniyle zarar oluşması ve sonrasında kar dağıtımına karar verilmesi durumunda kar dağıtımına bağlı olarak %15 kar dağıtım stopaj riski taşıyor.
Bir önceki Torba Af Kanunu dolayısıyla bu konuda verilen bir kaç tane özelge var ve bu özelgeler herkes için bağlayıcı ve internette duyurulmuş durumda ve yeni Torba Kanun veya Tebliğ, Sirküler gibi ikincil düzenlemelerde aksine bir açıklama maalesef yok. Bu durumda bu yasadan yararlanmak isteyenler çok iyi hesap etmeli, ya Maliye Bakanlığı bu özelgeleri değiştirmeli, ya da fiktif kasa ve cari hesap nedeniyle ilave maliyetler iyi hesaplanmalı.
Özellikle 31.12.2014 tarihine kadar kasa ve cari hesap affından faydalancaklar dikkat, bir kaç nedenle, açıklayalım:
1- Adat faizi hesaplama zorunluluğu:
Eğer, fiktif kasa ve ortaklar cari hesapları için emsale uygun bir faiz oranı üzerinden adatlandırma yaparak, faiz geliri yazdıysanız sorun yok. Ancak, beyan edilen kasa fazlaları ile ortaklardan olan fiktif alacak tutarları üzerinden söz konusu aftan yararlanıldığı tarihe kadar adat faizi hesaplamamış iseniz ilave tarhiyat yapılması söz konusu olabilir. Ayrıca, yasa hükmüne göre bu tutarların beyanından hareketle vergi incelemesi yapılmasını engelleyen bir hüküm de maalesef konulmamış.
Yukarıda belirtildiği üzere, kasa fazlaları ve ortaklardan olan fiktif alacakların beyan edilerek üzerinden % 3 vergi ödenmek suretiyle kayıtların düzeltilmesini sağlamaya yönelik bir af getirilmekle birlikte, söz konusu tutarlar üzerinden kayıtların düzeltileceği tarihe kadar hesaplanması gereken adat faizine yönelik bir af söz konusu değil.
2- Adat faizi üzerinden KDV riski:
Bilindiği üzere, şirketlerin nakit varlıklarının şirket ortaklarına kullandırılması işlemi, Maliye Bakanlığı tarafından öteden beri finansman hizmeti olarak değerlendirilerek, adat faizi üzerinden ayrıca KDV hesaplanması yoluna gidiliyor. Bu nedenle, ilgili dönemleri itibarıyla hesaplanan adat faizi üzerinden KDV hesaplanıp beyan edilmesi şart. Torba Kanunla yapılan af düzenlemesinde buna ilişkin kolaylık sağlayan bir hüküm bulunmadığından, bu konuda daha önce beyanda bulunulmamışsa, ancak pişmanlık talebiyle beyanlar düzeltilebilir, yoksa vergi aslı ve faiz yanında bir de 1 kat vergi cezası alma riski var.
3- Kar dağıtımına bağlı stopaj riski:
Yukarıda yer alan riskler yetmiyor gibi bir de kar dağıtımına bağlı stopaj da mı ödüyoruz, üstelik Torba Kanun ve ilgili Tebliğ'de "ilave tarhiyat yapılmayacağı" öngörülmüşken. Maalesef böyle bir risk daha var. Açıklayalım;
6552 Sayılı Torba Kanun'un 74/1. maddesinin (a) ve (b) bentlerinde; bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerinin, 31.12.2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte, işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ile işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından olan fiktif net alacak tutarlarının 31.12.2014 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilmek suretiyle kayıtların düzeltilebileceği ve beyan edilen bu tutarlar üzerinden %3 oranında hesaplanan verginin aynı süre içinde ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan Kanun'un 74/1. maddesinin (c) bendinde ise; "…Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz." denilmiştir. "İlave tarhiyat yapılmayacağın"dan ne anlaşılması gerektiği konusunda 1 Seri Nolu Tebliğin 5.3. bölümünde şu açıklama yer almaktadır (27.09.2014 tarihli R.G):
"Kurumlar vergisi mükelleflerince 6552 sayılı Kanunun 74 üncü maddesi hükmü uyarınca yapılan beyanla ilgili olarak, söz konusu tutarların ortaklara dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine yönelik ilave bir tarhiyat yapılmayacaktır."
Dikkat edilecek olursa, Maliye Bakanlığı söz konusu fıkra hükmünü son derece dar bir şekilde yorumlamış, sadece söz konusu tutarların ortaklara dağıtıldığı iddiasından hareketle, kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine yönelik ilave bir tarhiyat yapılamayacağını belirtmiştir. Aynı hüküm benzer şekilde hem 6111 sayılı Af Kanunu'nda (6111 sayılı Kanun md. 11/2) ve Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan 1 seri nolu 6111 Sayılı Kanun Genel Tebliğinde (Genel Tebliğ VII/C-4. Diğer Hususlar 12.03.2011 tarih ve 27872 sayılı R.G.)
Anılan Genel Tebliğde ayrıca; "öte yandan, mükelleflerce kâr dağıtımı yapılması halinde, ticari bilanço açısından dağıtılabilir ticari kâr tutarı, 6552 sayılı Kanunun 74 üncü maddesi kapsamında beyan edilen ve "689 Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar" hesabı altında muhasebeleştirilen tutarlar dikkate alınmaksızın tespit olunacaktır." denilerek kar dağıtım politikası ve kuralları açısından Ticaret Hukukunun alanına giren bir konuda belirleme yapılmıştır.
6111 sayılı Yasa'da %3 vergi ile affa uğrayan kasa ve ortaklar hesabı ile ilgili hem Kanun'da hem de Genel Tebliğ'de yer alan "ilave tarhiyat yapılmaz" hükmü ve açıklamasına ragmen bu Kanun uygulaması ile ilgili olarak Maliye Bakanlığı tarafından verilen güncel özelgeler bu yaklaşımın 6552 sayılı Yasa'da öngörülen kasa ve cari hesap affı için de gündeme gelme riskini beraberinde getirmektedir.
Özelgeler özetle şu şekilde:
"…Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketinizce 6111 sayılı Kanunun 11 inci maddesi kapsamında ortaklar cari hesabının düzeltilerek "Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar" hesabına kaydedilen tutar gerçek anlamda ticari bir zarar niteliği taşımadığından kurum kazancından indirilmesi mümkün olmadığı gibi geçmiş yıl kârlarına mahsup edilmesi halinde söz konusu mahsup işlemi kar dağıtımı olarak değerlendirilerek bu tutar üzerinden kar dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılacaktır." [1]
"Dolayısıyla, şirketinizce 6111 sayılı Kanunun 11/2 inci maddesi kapsamında kayıtların düzeltilmesi nedeniyle "Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar" hesabına kaydedilen tutar gerçek anlamda ticari bir zarar niteliği taşımadığından; söz konusu zararın, geçmiş yıl kârlarından veya yedek akçelerden mahsup edilmesi halinde, bu mahsup işlemi kâr dağıtımı olarak değerlendirilecek ve mahsubu yapılan tutar üzerinden de kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılacaktır.[2]"
"İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 2011 dönemi olağan karınızın 259.910,79 TL iken ortaklar cari hesabı kayıtlarının 6111 sayılı Kanunun 11 inci maddesi hükümlerinden yararlanılarak düzeltilmesi nedeniyle 1.304.427,24 TL dönem ticari zararınızın oluştuğu, şirketinizce 2011 dönemi de dahil olmak üzere ortaklara kar dağıtımı yapmak istediğiniz belirtilerek, 6111 sayılı Kanundan yararlanılarak ortaklar cari hesabının düzeltilmesi sonucu bilançoda oluşan ticari zararın geçmiş yıl karlarından mahsup edilip edilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır…
Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketinizce 6111 sayılı Kanunun 11 inci maddesi kapsamında ortaklar cari hesabının düzeltilmesi sonucu "Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar" hesabına kaydedilecek tutar gerçek anlamda ticari bir zarar niteliği taşımadığından kurum kazancından indirilmesi mümkün olmadığı gibi geçmiş yıl kârlarına mahsup edilmesi halinde söz konusu mahsup işlemi kar dağıtımı olarak değerlendirilerek bu tutar üzerinden kar dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılacaktır.[3]
Sonuç olarak, kasa açıklarınız veya ortaklarınızdan olan fiktif alacaklarınız için 2014 yılı içerisinde ilgili dönemler itibarıyla emsaline göre adat faizi hesaplayıp kurum kazancı olarak geçici vergi beyanına dahil etmediyseniz, ayrıca söz konusu adat faizleri üzerinden KDV hesaplayıp beyan etmediyseniz, aftan yararlanırken bir kez daha düşünmek ve değerlendirme yapmak gerekiyor.
[1] Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 30.07.2013 tarih ve 38418978-125[6111-11/3]-807 sayılı Özelgesi
[2] İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 12.03.2013 tarih ve 84098128-125[15-2012/9]-145 sayılı Özelgesi
[3] Antalya Vergi Dairesi Başkanlığının 14.05.2013 tarih ve 49327596-125 [KVK.2012.ÖZ.32]-114 sayılı Özelgesi
Şaban KÜÇÜK
YMM
sabankucuk@kpmg.com
http://www.alomaliye.com/2014/saban-kucuk-kasa-affi.htm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder