EMEKLİLİK İÇİN YAŞI BEKLEYENLER SAĞLIK PRİMİNİ KENDİ ÖDER
Torba Yasa, emeklilikte yaşa takılanları hayal kırıklığına uğrattı. 1999'da emeklilik için yaş koşulunun gelmesi, yaşa takılan mağdurların artmasına neden oldu. Mağdurlar umutlarını bu yasaya bağlamışlardı. Yeni bir yasa hazırlığı daha var ancak tahminim, yeni yasada da yaşa takılanları rahatlatacak bir düzenleme olmayacak.
Emekli olmak için gerekli sigortalılık süresi ve prim gününü tamamlayanlar, işlerinden ayrılıp emeklilik için gerekli yaşı evlerinde tamamlamayı beklerken, sağlık hizmet ve yardımlarından yararlanamıyor. Eşi üzerinden sağlık yardımı alanlarsa bu kapsamın dışında. Çünkü bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamında olanlar, eşleri üzerinden hastaneye gidiyor, reçete yazdırabiliyor. Ancak eşi üzerinden sağlık yardımı alamayanlar, sağlık için prim ödemek durumunda. Yani hem emeklilikte mağdurlar hem de yaş beklerken genel sağlık sigortasına prim ödemek zorundalar.
1 Ocak 2012'den sonra tüm vatandaşlar 'zorunlu sağlık sigortası' kapsamına alındı. Sigortalı olan, Bağ-Kur'u yatan veya devlet memuru olanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocukları, otomatik olarak genel sağlık sigortalısı sayıldı ve ekstra bir prim ödeme yüküyle karşılaşmadılar. Ancak çalışmayan, sosyal güvenliği olmayanlar zorunlu olarak genel sağlık sigortalısı oldu. Bu nedenle ilk olarak 'gelir testi'yle tanıştılar.
Gelir testi bireylerin, aile içindeki gelir miktarlarını belirleyerek, sigortası olmayan, geliri asgari ücretin üçte birinden az çıkanların sağlıktan prim ödemeden yararlanmasına neden oldu. Yani eski yeşil kartlıların yerini bu vatandaşlar aldı. Diğer yandan gelir testi sonucu geliri asgari ücretin üçte birinden fazla çıkanlarsa prim ödeyerek sağlık yardım ve hizmetlerinden yararlanabiliyor.
Sigortalıdan ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri
- Acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri,
- Yoğun bakım hizmetleri,
- Yanık tedavisi,
- Kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri),
- Yeni doğana verilen sağlık hizmetleri,
- Organ, doku ve kök hücre nakilleri,
- Doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri,
- Diyaliz,
- Kardiyovasküler cerrahi işlemleri.
Yaşa takılanlara da test var…
Torba yasada bu durumdaki kişilere, gelir testi yaptırarak bu borcu gerçek gelirleri üzerinden yeniden yapılandırma hakkı tanındı. Dolayısıyla gelir testi yaptırması gerektiği halde yaptırmayanlar, adlarına en yüksekten biriken borçlarını yeniden yapılandırarak yüksek miktarlardaki borçlarından kurtulabilecek.
Emeklilikte yaşa takılanlar da, eşinden veya çocuklarından dolayı sağlık yardımı almıyorlarsa, emekliliği bekledikleri dönemde gelir testine girecek, testin sonucuna göre prim ödemeden veya ödeyerek sağlıktan yararlanabilecek. Gelir testleri, valilik veya kaymakamlıklarda yaptırılabiliyor.
SGK verilerine göre, emeklilikte yaşı bekleyenlerin çok büyük bölümü, eş veya çocukları üzerinden sağlık yardımı alamayanlardan oluşuyor.
Yaşa takılanların, en azından prim ödemeden sağlıktan yararlanmaları, son günlerde çok tartışılıyor. Ne var ki Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomik
durumu iyi olmayanların primlerinin zaten devletçe ödendiğini, bu yüzden, yaşa takılanların GSS primlerini devletin ödemesinin eşitsizliğe yol açacağını ifade ediyor. Yaşı bekleyenlerin
durumu umutsuz görünüyor. Bu nedenle en azından genel sağlık sigortası kapsamında olduklarını bilip, test yaptırmalarından başka bir seçenek bulunmuyor.
Aksi halde, adlarına yazılmış yüksek prim borçlarıyla karşılaşaabilirler.
Yaşa takılanlar dahil, tüm sigortalı ve yakınlarının, sağlıktan yararlanırken ödeyecekleri rakamları aşağıda özetledik…
Devlet ve özelde katılım payı
Sağlık ocaklarında aile hekimine giden bir sigortalı, emekli veya bunların bakmakla yükümlü oldukları kişiler, muayene sonucu ilaç yazılmamışsa para ödemiyorlar. Eğer ilaç yazılırsa, 3 TL ödeniyor.
Devlet ve üniversite hastanelerine gidenlerden muayene katılım payı 5 TL alınmakta. Ancak reçete yazılmışsa, katılım payı tutarı 8 TL'ye çıkıyor. Özel hastanelere giden emekli, sigortalı ve bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerden ise
12 TL muayene katılım payı alınıyor. İlaç yazılırsa, bu rakam 15 TL oluyor.
Vakıf üniversiteleri ve özel hastaneler, sigortalılardan ilave ücret alabiliyor. Geçen yıl Bakanlar Kurulu kararıyla özel hastanelerin sigortalıdan alacakları fark ücretinin tavanı yüzde 200'e çıkarılmıştı. Yani özel hastaneye giden sigortalının tedavisi için SGK'dan 100 TL alan özel hastane, sigortalıdan da 200 TL'ye kadar ilave ücret alabiliyor. Kanuna göre, özel hastane, vatandaşa vereceği sağlık hizmeti öncesinde, ilave ücrete ilişkin hasta veya hasta yakınının yazılı onayını almak durumunda. Bu onay alınmadan, özel hastanenin işlemler sonrası ek cret talebinde bulunması mümkün değil.
Profesör ücretleri pahalı
Üniversite hastanelerinde (vakıf üniversiteleri hariç) öğretim üyelerince mesai saatleri dışında verilen sağlık hizmetleri için poliklinik muayenelerinde bir katını, diğer hizmetlerde yüzde 50'sini geçmemek üzere SGK'ya fatura edilebilen tutarlar esas alınarak hastalardan ek ücret alınıyor. Ancak alınacak ilave ücret, bir defada asgari ücretin iki katını geçemiyor.
http://www.milliyet.com.tr/emeklilik-icin-yasi-bekleyenler/ekonomi/ydetay/1950363/default.htm
Torba Yasa, emeklilikte yaşa takılanları hayal kırıklığına uğrattı. 1999'da emeklilik için yaş koşulunun gelmesi, yaşa takılan mağdurların artmasına neden oldu. Mağdurlar umutlarını bu yasaya bağlamışlardı. Yeni bir yasa hazırlığı daha var ancak tahminim, yeni yasada da yaşa takılanları rahatlatacak bir düzenleme olmayacak.
Emekli olmak için gerekli sigortalılık süresi ve prim gününü tamamlayanlar, işlerinden ayrılıp emeklilik için gerekli yaşı evlerinde tamamlamayı beklerken, sağlık hizmet ve yardımlarından yararlanamıyor. Eşi üzerinden sağlık yardımı alanlarsa bu kapsamın dışında. Çünkü bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamında olanlar, eşleri üzerinden hastaneye gidiyor, reçete yazdırabiliyor. Ancak eşi üzerinden sağlık yardımı alamayanlar, sağlık için prim ödemek durumunda. Yani hem emeklilikte mağdurlar hem de yaş beklerken genel sağlık sigortasına prim ödemek zorundalar.
1 Ocak 2012'den sonra tüm vatandaşlar 'zorunlu sağlık sigortası' kapsamına alındı. Sigortalı olan, Bağ-Kur'u yatan veya devlet memuru olanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocukları, otomatik olarak genel sağlık sigortalısı sayıldı ve ekstra bir prim ödeme yüküyle karşılaşmadılar. Ancak çalışmayan, sosyal güvenliği olmayanlar zorunlu olarak genel sağlık sigortalısı oldu. Bu nedenle ilk olarak 'gelir testi'yle tanıştılar.
Gelir testi bireylerin, aile içindeki gelir miktarlarını belirleyerek, sigortası olmayan, geliri asgari ücretin üçte birinden az çıkanların sağlıktan prim ödemeden yararlanmasına neden oldu. Yani eski yeşil kartlıların yerini bu vatandaşlar aldı. Diğer yandan gelir testi sonucu geliri asgari ücretin üçte birinden fazla çıkanlarsa prim ödeyerek sağlık yardım ve hizmetlerinden yararlanabiliyor.
Sigortalıdan ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri
- Acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri,
- Yoğun bakım hizmetleri,
- Yanık tedavisi,
- Kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri),
- Yeni doğana verilen sağlık hizmetleri,
- Organ, doku ve kök hücre nakilleri,
- Doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri,
- Diyaliz,
- Kardiyovasküler cerrahi işlemleri.
Yaşa takılanlara da test var…
Torba yasada bu durumdaki kişilere, gelir testi yaptırarak bu borcu gerçek gelirleri üzerinden yeniden yapılandırma hakkı tanındı. Dolayısıyla gelir testi yaptırması gerektiği halde yaptırmayanlar, adlarına en yüksekten biriken borçlarını yeniden yapılandırarak yüksek miktarlardaki borçlarından kurtulabilecek.
Emeklilikte yaşa takılanlar da, eşinden veya çocuklarından dolayı sağlık yardımı almıyorlarsa, emekliliği bekledikleri dönemde gelir testine girecek, testin sonucuna göre prim ödemeden veya ödeyerek sağlıktan yararlanabilecek. Gelir testleri, valilik veya kaymakamlıklarda yaptırılabiliyor.
SGK verilerine göre, emeklilikte yaşı bekleyenlerin çok büyük bölümü, eş veya çocukları üzerinden sağlık yardımı alamayanlardan oluşuyor.
Yaşa takılanların, en azından prim ödemeden sağlıktan yararlanmaları, son günlerde çok tartışılıyor. Ne var ki Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomik
durumu iyi olmayanların primlerinin zaten devletçe ödendiğini, bu yüzden, yaşa takılanların GSS primlerini devletin ödemesinin eşitsizliğe yol açacağını ifade ediyor. Yaşı bekleyenlerin
durumu umutsuz görünüyor. Bu nedenle en azından genel sağlık sigortası kapsamında olduklarını bilip, test yaptırmalarından başka bir seçenek bulunmuyor.
Aksi halde, adlarına yazılmış yüksek prim borçlarıyla karşılaşaabilirler.
Yaşa takılanlar dahil, tüm sigortalı ve yakınlarının, sağlıktan yararlanırken ödeyecekleri rakamları aşağıda özetledik…
Devlet ve özelde katılım payı
Sağlık ocaklarında aile hekimine giden bir sigortalı, emekli veya bunların bakmakla yükümlü oldukları kişiler, muayene sonucu ilaç yazılmamışsa para ödemiyorlar. Eğer ilaç yazılırsa, 3 TL ödeniyor.
Devlet ve üniversite hastanelerine gidenlerden muayene katılım payı 5 TL alınmakta. Ancak reçete yazılmışsa, katılım payı tutarı 8 TL'ye çıkıyor. Özel hastanelere giden emekli, sigortalı ve bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerden ise
12 TL muayene katılım payı alınıyor. İlaç yazılırsa, bu rakam 15 TL oluyor.
Vakıf üniversiteleri ve özel hastaneler, sigortalılardan ilave ücret alabiliyor. Geçen yıl Bakanlar Kurulu kararıyla özel hastanelerin sigortalıdan alacakları fark ücretinin tavanı yüzde 200'e çıkarılmıştı. Yani özel hastaneye giden sigortalının tedavisi için SGK'dan 100 TL alan özel hastane, sigortalıdan da 200 TL'ye kadar ilave ücret alabiliyor. Kanuna göre, özel hastane, vatandaşa vereceği sağlık hizmeti öncesinde, ilave ücrete ilişkin hasta veya hasta yakınının yazılı onayını almak durumunda. Bu onay alınmadan, özel hastanenin işlemler sonrası ek cret talebinde bulunması mümkün değil.
Profesör ücretleri pahalı
Üniversite hastanelerinde (vakıf üniversiteleri hariç) öğretim üyelerince mesai saatleri dışında verilen sağlık hizmetleri için poliklinik muayenelerinde bir katını, diğer hizmetlerde yüzde 50'sini geçmemek üzere SGK'ya fatura edilebilen tutarlar esas alınarak hastalardan ek ücret alınıyor. Ancak alınacak ilave ücret, bir defada asgari ücretin iki katını geçemiyor.
http://www.milliyet.com.tr/emeklilik-icin-yasi-bekleyenler/ekonomi/ydetay/1950363/default.htm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder