20 gün geçtiği halde Ücreti Ödenmeyen İşçiye Kıdem Tazminatı Avantajı
BU konu yaklaşık 14 milyon işçiyi yakından ilgilendirdiği için son derece önemli.
Ücreti ödenmeyen işçi, "Madem ücretimi ödemeyi geciktirdiniz ben de işi bırakıyorum. Hem geciken ücretimi hem de kıdem tazminatımı ödeyin" diyebiliyor.
20 GÜNÜ AŞARSA
Buradaki gecikme, bir-iki günlük ya da 5-10 günlük bir gecikme değil. En az 20 gün geçtiği halde, mücbir sebep olmadan, ücretin ödenmemesi gerekiyor.
İş Kanunu'na göre, işçi ücretinin (aksine sözleşme olmadığı takdirde), işçi bir ay çalıştıktan sonra ödenmesi gerekir (İş Kanunu Md. 32). İş Kanunu'nun 24/II-e bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda değerlendirildiği için ikramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi de işçiye haklı fesih imkanı verir (Yarg. 9.HD. E.2007/22062, K.2008/16398).
Ücreti 20 gün içinde ödenmeyen işçi;
1) İş yapmaktan kaçınabilir. Bu durum yasa dışı bir grev sayılmaz.
2) İşverene durumu yani ücretinin 20 gün geçtiği halde ödenmediğini bir "ihtarname" ile bildirip, geciken ücret, fazla çalışma, bayram, hafta tatili ücretleri ile birlikte "kıdem tazminatını" talep edebilir (İş K. Md. 24/II-f).
Ancak bu gibi durumlarda "ihbar tazminatı" ödenmez.
KISMEN ÖDEME
İşverenin, ücreti kısmen ödemesi durumu değiştirmiyor. Ücretin tamamı 20 gün geçtiği halde ödenmemişse, işçinin işten ayrılmadan işverene ihtarname göndermesi durumunda, kıdem tazminatı alma hakkı doğuyor. Yargıtay'ın görüşü de bu yönde (Yarg. 9. HD, E.2007/22062, K.2008/16398).
Bu nedenle, işverenlerin kıdem tazminatı sorunu ile karşılaşmamak için, ücret ödemelerini tam olarak yapmaları gerekiyor. İşçinin ücretinin bir kısmını İş Kanunu'nun 33. maddesinde öngörülen ücret garanti fonundan alabilecek olması da işçinin fesih hakkını ortadan kaldırmaz (Yarg. 9. HD. E.2008/14913, K.2010/1276).
PRİMİ YATIRILMAYAN İŞÇİYE DE TAZMİNAT
İşçinin sigorta primlerinin;
- Hiç yatırılmaması,
- Eksik yatırılması veya
- Düşük ücretten yatırılması
durumunda, işçinin haklı fesih hakkı doğar ve kıdem tazminatını alır (Yarg. 9.HD, E.2008/31534, K.2010/18798).
Ücretin, süresinde ödenmediği durumlarda, bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizle birlikte ödenmesi gerekir.
DÜŞÜK BORDRO
Ücret bordrosunda, işçi ücretlerinin gerçeğin altında gösterilmesi, "muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlenmesi" anlamına geliyor.
Bunun yaptırımı ise vergi ve vergi ziyaı cezasının yanı sıra, 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası (VUK Md.359).
Görüldüğü gibi, ücret bordrosunun gerçek ödeme tutarına göre düzenlenmesi, işçi ücretinin zamanında ödenmesi ve 20 günden fazla geciktirilmemesi, işçinin sigorta primlerinin de yine zamanında ve ödenen ücret üzerinden tam olarak yatırılması gerekiyor.
Aksi halde bu olayın faturası, işveren açısından çok kabarık oluyor.
Şükrü Kızılot/Hürriyet Gazetesi -
BU konu yaklaşık 14 milyon işçiyi yakından ilgilendirdiği için son derece önemli.
Ücreti ödenmeyen işçi, "Madem ücretimi ödemeyi geciktirdiniz ben de işi bırakıyorum. Hem geciken ücretimi hem de kıdem tazminatımı ödeyin" diyebiliyor.
20 GÜNÜ AŞARSA
Buradaki gecikme, bir-iki günlük ya da 5-10 günlük bir gecikme değil. En az 20 gün geçtiği halde, mücbir sebep olmadan, ücretin ödenmemesi gerekiyor.
İş Kanunu'na göre, işçi ücretinin (aksine sözleşme olmadığı takdirde), işçi bir ay çalıştıktan sonra ödenmesi gerekir (İş Kanunu Md. 32). İş Kanunu'nun 24/II-e bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda değerlendirildiği için ikramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi de işçiye haklı fesih imkanı verir (Yarg. 9.HD. E.2007/22062, K.2008/16398).
Ücreti 20 gün içinde ödenmeyen işçi;
1) İş yapmaktan kaçınabilir. Bu durum yasa dışı bir grev sayılmaz.
2) İşverene durumu yani ücretinin 20 gün geçtiği halde ödenmediğini bir "ihtarname" ile bildirip, geciken ücret, fazla çalışma, bayram, hafta tatili ücretleri ile birlikte "kıdem tazminatını" talep edebilir (İş K. Md. 24/II-f).
Ancak bu gibi durumlarda "ihbar tazminatı" ödenmez.
KISMEN ÖDEME
İşverenin, ücreti kısmen ödemesi durumu değiştirmiyor. Ücretin tamamı 20 gün geçtiği halde ödenmemişse, işçinin işten ayrılmadan işverene ihtarname göndermesi durumunda, kıdem tazminatı alma hakkı doğuyor. Yargıtay'ın görüşü de bu yönde (Yarg. 9. HD, E.2007/22062, K.2008/16398).
Bu nedenle, işverenlerin kıdem tazminatı sorunu ile karşılaşmamak için, ücret ödemelerini tam olarak yapmaları gerekiyor. İşçinin ücretinin bir kısmını İş Kanunu'nun 33. maddesinde öngörülen ücret garanti fonundan alabilecek olması da işçinin fesih hakkını ortadan kaldırmaz (Yarg. 9. HD. E.2008/14913, K.2010/1276).
PRİMİ YATIRILMAYAN İŞÇİYE DE TAZMİNAT
İşçinin sigorta primlerinin;
- Hiç yatırılmaması,
- Eksik yatırılması veya
- Düşük ücretten yatırılması
durumunda, işçinin haklı fesih hakkı doğar ve kıdem tazminatını alır (Yarg. 9.HD, E.2008/31534, K.2010/18798).
Ücretin, süresinde ödenmediği durumlarda, bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizle birlikte ödenmesi gerekir.
DÜŞÜK BORDRO
Ücret bordrosunda, işçi ücretlerinin gerçeğin altında gösterilmesi, "muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlenmesi" anlamına geliyor.
Bunun yaptırımı ise vergi ve vergi ziyaı cezasının yanı sıra, 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası (VUK Md.359).
Görüldüğü gibi, ücret bordrosunun gerçek ödeme tutarına göre düzenlenmesi, işçi ücretinin zamanında ödenmesi ve 20 günden fazla geciktirilmemesi, işçinin sigorta primlerinin de yine zamanında ve ödenen ücret üzerinden tam olarak yatırılması gerekiyor.
Aksi halde bu olayın faturası, işveren açısından çok kabarık oluyor.
Şükrü Kızılot/Hürriyet Gazetesi -
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder