8 Eylül 2014 Pazartesi

7.5 saatte paydos olsun alimak* asansör sayılsın

7.5 saatte paydos olsun alimak* asansör sayılsın
 
* Şantiyede katlar arasında insan ve yük taşıyan araç.
İsterseniz dünyanın en güzel yasalarını çıkarın, denetim layıkıyla yapılmazsa, yasa hiçbir şey ifade etmez. 10 emekçiyi bir inşaat kazasında kaybettik. İnşaat sektöründe çoğu iş 'tehlikeli' sınıfta. Bu tehlikeli sektörde uygulamalar olması gerektiği gibi mi? Bir bakalım...

7.5 SAATTE PAYDOS ÇOK?ÖNEMLİ: Mevzuatta hangi işlerde en fazla 7.5 saat çalışılacağı listelenir. Bu işlerde fazla mesai yapılamaz. Çimento yapımı gibi, inşaatı da ilgilendiren bazı işler listede yer alıyor. Ancak genel olarak 'inşaat işyerleri' listede yok!
Çok tehlikeli sayılan bu işyerlerinin de listeye dâhil edilmesi ve fazla mesainin kaldırılması gerekir.
Dikkatin azami ölçüde gerektiği bu sektörde fazla çalışma yapılması kazalara sebep oluyor. Son kazada iş müfettişlerinin incelemesi gereken ilk konu bu.
İŞÇİ ŞANTİYE DIŞINDA KALMALI: Çalışanların şantiye sahası içinde yer alan barakalarda kalmaları sebebiyle, çoğunlukla dinlenme süreleriyle çalışma süreleri birbirine karışıyor.
Bir kısım çalışan yarının işini erken bitirmek adına, 'Zaten buradayım, çalışmaya devam edeyim' diyor. İşverenin denetiminde olmayan bu saatlerde kaza sıklığı yüksek.
ALİMAKLAR, ASANSÖR SAYILMALI: Cumartesi günkü kazanın nedeni 'alimak' denilen ve şantiyede yük ile insan taşımak için kullanılan asansörün yere çakılması. Bu çok normal bir durum değil.
Bilgi aldığım mühendislerin ifade ettiği kadarıyla asansör olarak değerlendirilmeyen alimaklar, asansör yönetmeliği kapsamında bakıma tabi değil.
Alimaklar 'İş Ekipmanları Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği' uyarınca periyodik kontrolü yapılan iş ekipmanları.
Bu yönetmelik, alimakların yılda 1 kez kontrol ve bakımını öngörüyor.
EĞİTİM BELGESİNİ TAKAN YOK: Mesleki eğitim belgesi olmadıkça inşaat işyerlerinde çalışmak yasalara göre mümkün değil. Ancak tahmin edileceği gibi, ülkemizde bu yasal zorunluluklara uyan işyeri sayısı neredeyse yüzde 30'larda.
Türkiye'de vasıfsız işgücünün en çok görüldüğü sektör, inşaat. Ölümle sonuçlanan iş kazalarının önemli bölümü bu sektörde. Son kazada bu belgeler var mı, yok mu sorusunun cevabı çok önemli.
YETKİ KARMAŞASI BİTSİN: İnşaatta işi yüklenen müteahhitler, işlerin önemli bir bölümünü taşerona veriyor. Ancak taşeron çalışanlarının iş güvenliğinin nasıl ve kim tarafından sağlanacağı konusunda yetki karmaşası yaşanıyor. Asıl işveren bu yükümlülüklerin de taşeron işverene geçtiğini düşündüğü an, muhtemel iş kazaları için zemin oluşmaya başlıyor.
Yasalarımıza göre, taşeron işçinin güvenlik ve sağlığından taşeron kadar asıl işveren de sorumlu.
YÖNETMELİK VAR AMA TEBLİĞ YOK: İş Ekipmanları Yönetmeliği, 2013'de çıkmasına rağmen, periyodik kontrole yetkili kişileri bakanlığa bildirmeyi sağlayacak tebliğ halen çıkmadı. Kontrolleri kimin yaptığını bakanlığa bildirmeyi zorunlu kılan maddenin yürürlüğü de Mayıs 2016'ya ertelendi.
Kontrolleri Makine Mühendisleri Odası'na yaptıran işveren, kontrolün ne derece etkin yapıldığını takip edemiyor, bakanlık da kontrollerin etkinliğini test edemiyor.

İnşaat işçileri 4 kat tehlikede
Bütün ülkelerde, inşaat işçileri, diğer sektörlerde çalışan işçilere oranla 4 kat fazla kazaya uğrama riski taşıyorlar. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre bu oran 6 kata kadar çıkabiliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu 2013 verilerine göre, Türkiye'de son 12 ay içinde istihdam edilenlerden yüzde 2.3'ü bir iş kazası geçirmiş bulunuyor. TÜİK verileri itibariyle madencilik ve taş ocakçılığı ile elektrik, gaz, buhar, su ve kanalizasyon sektörlerinden sonra en fazla iş kazasının inşaat sektöründe yaşandığı görülüyor.
İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin açıklamalarına göre, 2014 yılının ilk 3 ayında 276 iş kazasında inşaat sektöründe çalışan 80 işçi hayatını kaybetti.
 
Cem Kılıç
http://www.milliyet.com.tr/7-5-saatte-paydos-olsun-alimak-/ekonomi/ydetay/1936775/default.htm
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog Arşivi