8 milyon kişinin 2.6 milyarı nerede?
Sosyal Güvenlik Reformu yürürlüğe gireli altı yıl dolmak üzere. Eleştirilerin yanında, kurumların tek çatı altında toplanması ve uygulamada belirli ölçüde standardın sağlanması, reformun önemli kazanımlarından. Fakat yaklaşık 8 milyonluk bir kesim var ki bunlar reformun bedelini en ağır ödeyen grubu oluşturuyor. "Çalışmaya devam ettiği halde emekli aylığı düşenler" olarak ifade ettiğimiz bu kesim:
- SSK ve Bağ-Kur'lu olarak 2000 yılından önce çalışmaya başlamış,
- Halen çalışmaya devam eden ve
- Primi asgari ücret ya da aylık 3000 liranın altında ödenen kişilerden oluşuyor.
Bu kapsamda SSK ve Bağ-Kur'lu olarak toplam 8 milyon vatandaşın bulunduğu tahmin ediliyor. İşte bu vatandaşların 1 Ekim 2008'den beri çalıştıkları her yıl için emekli aylıklarında düşüş yaşanıyor.
Kayıp ne kadar?
Örneğin asgari ücretli işçi olarak çalışıyorsanız, son altı yıllık çalışmanızın ilerde alacağınız emekli maaşınıza hiçbir katkısı yok. Oysa ilave olarak çalıştığınız her yıl için 25 lira artış olması gerekiyordu. Fakat kayıp bununla da sınırlı değil. Son altı yılda artış yaşanmadığı gibi her yıl 35 lira kadar da düşüş oluyor. Yani asgari ücretle çalışan vatandaş, emekli aylığından her yıl 60 liralık kayıp yaşıyor. Ayrıca asgari ücretin üzerinde prim ödense bile eğer brüt kazanç 3000 liranın altındaysa, yine emekli aylığı eriyor. 8 milyon kişi için altı yıllık toplam kayıp 2,6 milyar liraya ulaşıyor.2008 yılında en düşük SSK emekli aylığı 750 lirayken, bugün 1.100 lira olması gerekiyordu. Oysa SSK'da şu an en düşük 600 lira aylık bağlanıyor. Reformun hiç yapılmadığını varsaydığımızda ise, bugün için en düşük SSK aylığı 1.300 lira olacaktı. Yani bugün 600 lira emekli maaşı alan kişi, reform adaletli yapılsaydı 1.100 lira, hiç yapılmasaydı 1.300 lira alacaktı.
Dünyada örneği yok
1980'li yıllarla birlikte gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülkede sosyal güvenlik reformu yapıldı. Fakathiçbir ülkede, çalışmaya ve prim ödemeye devam edildiği halde emekli aylığının düşmesi gibi bir garabet yaşanmadı. Sadece bize has olan bu yanlışın düzeltilmesi için daha önce hem bu köşede, hem de ilgili bakanlarla yaptığımız toplantılarda konuyu gündeme getirdiğimiz halde şu ana kadar çözüm bulunmadı.
Vekiller bir gecede düzeltti
Esasında 2008 yılında yapılan reformun sonuçları, toplumun her kesimini belirli ölçüde etkiliyordu. Hatta milletvekilleri için de bazı kayıplar söz konusuydu. Fakat vekillerin bunu fark etmesi ve kendilerini kurtarmaları çok uzun sürmedi. 2013 yılı Ocak ayında Sayın Başbakan'ın desteği ile TBMM'ye verilen kanun teklifi, reformdan önce veya sonra göreve başlayan tüm milletvekillerinin emekli aylıklarını Cumhurbaşkanı ödeneğine endeksliyordu. Teklif, beklendiği gibi bir gecede yasalaştı. Böylece milletvekilleri reformdan kendilerini kurtarıp, bugün için 6.753 liralık emekli aylığını her halükarda garantilemiş oldular.Vekiller kendilerini kurtardılar kurtarmasına fakat millet halen reformun yükünü taşımaya devam ediyor. Özellikle 8 milyonluk kesim için sosyal güvenliğin mantığıyla bağdaşmayan uygulama ısrarla devam ettiriliyor. Sorun ne zaman çözülür bilemiyoruz ancak çözülene kadar bu köşeden hatırlatmaya devam edeceğiz.
SADETTİN ORHAN / BUGÜN
Sosyal Güvenlik Reformu yürürlüğe gireli altı yıl dolmak üzere. Eleştirilerin yanında, kurumların tek çatı altında toplanması ve uygulamada belirli ölçüde standardın sağlanması, reformun önemli kazanımlarından. Fakat yaklaşık 8 milyonluk bir kesim var ki bunlar reformun bedelini en ağır ödeyen grubu oluşturuyor. "Çalışmaya devam ettiği halde emekli aylığı düşenler" olarak ifade ettiğimiz bu kesim:
- SSK ve Bağ-Kur'lu olarak 2000 yılından önce çalışmaya başlamış,
- Halen çalışmaya devam eden ve
- Primi asgari ücret ya da aylık 3000 liranın altında ödenen kişilerden oluşuyor.
Bu kapsamda SSK ve Bağ-Kur'lu olarak toplam 8 milyon vatandaşın bulunduğu tahmin ediliyor. İşte bu vatandaşların 1 Ekim 2008'den beri çalıştıkları her yıl için emekli aylıklarında düşüş yaşanıyor.
Kayıp ne kadar?
Örneğin asgari ücretli işçi olarak çalışıyorsanız, son altı yıllık çalışmanızın ilerde alacağınız emekli maaşınıza hiçbir katkısı yok. Oysa ilave olarak çalıştığınız her yıl için 25 lira artış olması gerekiyordu. Fakat kayıp bununla da sınırlı değil. Son altı yılda artış yaşanmadığı gibi her yıl 35 lira kadar da düşüş oluyor. Yani asgari ücretle çalışan vatandaş, emekli aylığından her yıl 60 liralık kayıp yaşıyor. Ayrıca asgari ücretin üzerinde prim ödense bile eğer brüt kazanç 3000 liranın altındaysa, yine emekli aylığı eriyor. 8 milyon kişi için altı yıllık toplam kayıp 2,6 milyar liraya ulaşıyor.2008 yılında en düşük SSK emekli aylığı 750 lirayken, bugün 1.100 lira olması gerekiyordu. Oysa SSK'da şu an en düşük 600 lira aylık bağlanıyor. Reformun hiç yapılmadığını varsaydığımızda ise, bugün için en düşük SSK aylığı 1.300 lira olacaktı. Yani bugün 600 lira emekli maaşı alan kişi, reform adaletli yapılsaydı 1.100 lira, hiç yapılmasaydı 1.300 lira alacaktı.
Dünyada örneği yok
1980'li yıllarla birlikte gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülkede sosyal güvenlik reformu yapıldı. Fakathiçbir ülkede, çalışmaya ve prim ödemeye devam edildiği halde emekli aylığının düşmesi gibi bir garabet yaşanmadı. Sadece bize has olan bu yanlışın düzeltilmesi için daha önce hem bu köşede, hem de ilgili bakanlarla yaptığımız toplantılarda konuyu gündeme getirdiğimiz halde şu ana kadar çözüm bulunmadı.
Vekiller bir gecede düzeltti
Esasında 2008 yılında yapılan reformun sonuçları, toplumun her kesimini belirli ölçüde etkiliyordu. Hatta milletvekilleri için de bazı kayıplar söz konusuydu. Fakat vekillerin bunu fark etmesi ve kendilerini kurtarmaları çok uzun sürmedi. 2013 yılı Ocak ayında Sayın Başbakan'ın desteği ile TBMM'ye verilen kanun teklifi, reformdan önce veya sonra göreve başlayan tüm milletvekillerinin emekli aylıklarını Cumhurbaşkanı ödeneğine endeksliyordu. Teklif, beklendiği gibi bir gecede yasalaştı. Böylece milletvekilleri reformdan kendilerini kurtarıp, bugün için 6.753 liralık emekli aylığını her halükarda garantilemiş oldular.Vekiller kendilerini kurtardılar kurtarmasına fakat millet halen reformun yükünü taşımaya devam ediyor. Özellikle 8 milyonluk kesim için sosyal güvenliğin mantığıyla bağdaşmayan uygulama ısrarla devam ettiriliyor. Sorun ne zaman çözülür bilemiyoruz ancak çözülene kadar bu köşeden hatırlatmaya devam edeceğiz.
SADETTİN ORHAN / BUGÜN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder