Ev hizmetlileri çalışırken Kısa Vadeli ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarından yararlanmak istiyorlar.
Mülga 506 Sayılı Kanununda sürekli olmayan işlerde çalışan ev hizmetlileri SSK muaf sayılmış ,5510 sayılı SS ve GSSK aynı mantıkla devam etmiştir..
4857 sayılı İş Kanunu ile de ev hizmetlileri kapsam dışına alınmışlar.
6098 sayılı Borçlar Kanunu ile hizmet akdi kurularak haklar belirlenmiştir.
6098 sayılı Borçlar kanunu ile bazı kazanımları vardır.
6331 sayılı İSGKanunundan kapsam dışı olarak tanımlanmıştır.
Asıl sıkıntı bir çok gündelikçi ev hizmetlisi kadın tüm çalışanlar gibi işçi statüsünden 4/a kapsamından emekli olmak istiyor .
Bir çoğu geçmişte sigortaları olsa da isteğe bağlı prim ödeyerek emekli olmanın maliyeti altında eziliyor.
Burada işveren konumunda olanlar ise gündelikçi ev hizmetlisi olarak çalışanların sigorta formalitelerinin fazlalığından şikayet ediyorlar.
Tıpkı bir fabrika sahibi gibi e-bildirge üzerinden sigorta girişi yapmak ,her ay APHB hazırlamak ,puantaj belgesi ,tediye bordrosu ,kısmiz amanlı sözleşmeye göre EK/10 düzenleme gibi zorluklar.
KUPON SORUNU ÇÖZER Mİ?
Gündelikçi kadınlar kupona sıcak bakmıyor.
Çünkü kupon ile getirilmek istenilen iş kazası,meslek hastalığı primi ödeniyor.
Kısaca işveren olası kazalara karşı kendisini kasko yaptırıyor.
Kazançlı çıkan ev hizmetlisi değil , işveren konumunda olan ev sahipleri yada onları çalıştıranlar.
TEPKİLER NASIL DİLE GETİRİLDİ.
Ev hizmetlerinde bir kişiyi 10 günden az çalıştıranların işveren sayılmayacağını belirten İnal, 10 günden az çalışanların ücretlerinin ödenmesinde kupon sistemine geçilmesinin tasarıda öngörüldüğünü söyledi. Bu durumda işverenin işçiye parayla değil kuponla ödeme yapacağını belirten İnal şöyle konuştu:
"Kupona kölelik çıktı. Kuponlar PTT şubeleri ya da bankalardan bozdurularak paraya çevrilecek. Bu durumda, ev işçilerinin aldığı ücretten yüzde 2 oranında iş kazası ve meslek hastalığı primi kesintisi yapılacak. Bu durumda prim maliyeti ücrete yansıyacak. Hal böyle olunca hastalık ve yaşlılık primleri ödenmeyecek, ev işçisi bu sigorta ve sağlık hizmetlerinden ve emeklilik hakkından yararlanamayacak."
'10 GÜNDEN AZ ÇALIŞAN EV İŞÇİSİ DE İŞÇİDİR'
Bu ayrımdan vazgeçilmesi gerektiğini savunan İnal, 10 gün süresinin her haliyle tartışmalı olduğunu belirterek, "Tüm işçiler gibi 10 günden az çalışan ev işçisi de işçidir" dedi. Sigorta haklarının çalıştıkları gün sayısına bakılmaksızın güvence altına alınmasını talep eden İnal, tasarının işverenlerin ev işçilerinin karşı karşıya kaldığı iş kazaları ve meslek hastalıklarına ilişkin hiçbir düzenleme öngörmediğini söyledi. "İşverenden plastik eldiven istesek vermek zorunda değil" diyen İnal, 10 günden az işçi çalıştıranlar işveren sayılmadıkları için, iş kazası ve meslek hastalıkları açısından sorumlu tutulmayacağını kaydetti.
KÖLELİK DÜZENİ YASALLAŞACAK
Tasarı bu haliyle yasalaşırsa modern çağın köleleri olarak tanımladığı ev işçileri için kölelik düzeninin yasal bir düzenlemeye kavuşacağını savunan İnal, halihazırda ev işçilerinin büyük kısmının aynı işyerinde 10 günden az çalıştığını söyledi. İnal, ev işçilerinin İş Kanunu ve İş Sağlığı ve Güvenliği kapsamına alınması gerektiğini savundu, ev işçilerinin çalışanların kullandığı bütün hakları kullanması gerektiğini dile getirdi
Kısaca ev hizmetlileri 10 gün denilen kupon sistemi ile ancak isteğe bağlı prim ödeyerek 30 günü tamamlarsa emekli olmaları yönünde düzenlemeye yer verilse de kendi ceplerinden prim ödemekte sosyal güvenliğin ruhuna ters düşmez mi?
Torba yasada kupon çıkmasına çıksın işverenin güvencesi sağlanıyorsa ev hizmetlisi olan gündelikçi kadınında uzun vadeli sigorta primi güvence altına alınmalıdır.
VEDAT İLKİ / ALİTEZEL.COM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder