38 gün süren Torba Kanun maratonu önce 60 madde ile görüşülürken ardından yapılan son düzenlemelerle birlikte 150 maddeye ulaştı.
Önceliği Soma Maden faciasında hayatını kaybedenlere yönelik düzenlemeleri içeriyor, madencilerin çalışma koşullarını, denetimli taşeron sistemini, evlerde çalışan gündelikçi kadınların sigortası, vergi ve sigorta prim afları, iş hukukunda,sosyal güvenlik hukukunda yeni düzenlemeler, iş sağlığı ve güvenliği kanununda düzenlemeler, iş kolu barajı, kiralık memur uygulaması gibi geniş yelpaze de düzenlemeler var.
TBMM torba yasanın yasalaşma süresince milletvekillerinin müzakeresine sunuluyor.
Torba yasa ile ilgili birçok düzenlemeyi okurlarımızla Mayıs ve Haziran 2014 tarihlerinde köşemizden paylaşmıştık.
Oysa zaman zaman canımızı sıkan haberleri de siz okurlarımızla sosyal güvenlik penceresinden dilimiz döndüğünce anlatırken sonuçlarını da gözler önüne sermiştik.
http://www.alitezel.com/index.php?sid=yazi&id=6688 05/03/2014 tarihinde İşsizlik Bunalımı Bir Aileyi Yok Etti dediğimizde tüylerimiz diken diken olmuştu.
Yazımızda özetle İşsizlik rakamları azaldı diyenlere aslında bunun böyle olmadığının cevabı idi.
Bugünlerde TV ekranlarında pembe tablo çizenler bu intiharlardan söz etmiyorlar.
Her gün artan AVM birlikte birer ikişer esnafın ekmek tekneleri kapanmıştır.
Sendikaların açıkladığı açlık sınırları altında çalışanlara asgari ücret uygulamaları reva görülmüştür.
İşsizliğin azaldığı yönünde yapılan açıklamalara karşı bu rakamların kağıt üstünde kaldığı ,İş –Kur verilerine de gerçekçi baktığımızda 30 yaşından sonra iş bulma ümidinin her geçen gün kırılgan olduğunu görmekteyiz.
Dizginlenmeyen tüketim çılgınlıkları , bunun yanında bankaların altın tepsi de sunduğu Kredi Kartları , Tüketici Kredileri ile borçlanma neredeyse bir aile de herkesi kıskacı altına almıştır.
Son 5 yıldır hızla artan boşanmalar ,cinnet geçirme sonucu intiharlar ve katliamlar gazetelerin manşeti haline gelmiştir.
EYT mağduru Ali Yılmaz intihar ederek hayatına son vermiştir.
Basında sıradan bir intihar gibi gösterilen bu olayın altında bir dram yatıyor.
Emeklilikte Yaşa Takılan mağdurlardan Ali Yılmaz, evinde intihar ederek hayatına son verdi.
08.09.1999 Tarihinde çıkarılan 4447 sayılı yasanın yürürlüğe girdikten sonra geriye doğru işletilmesi nedeniyle mağdur olan ,kazanılmış hakları ellerinden alınanlar anayasa mahkemesine de gitseler haksız bulundukları için emeklilik için aranan üç kriterden;
a.)Prim Günü
b.)Sigortalılık Süresi,
c.)Emeklilik yaşı
tamamlamadan emekli aylığı bağlanmayacağı hüküm altına alınmıştı.
Rahmetli Ali Yılmaz’da bu mağdurlardan biriydi.
Çünkü işsiz bir aile reisi idi.
Yılmaz’ın kızı yaptığı açıklamada “Babam EYT Ali Yılmaz Çarşamba günü intihar ederek hayatına son vermiştir. Katilim hükümettir diye de belirtmiştir. Mektubunda, çocukları ve eşine emekli maaşı bağlansın diye yaptığını belirtmiştir. Biz yetim kaldık. Başka çocuklar yetim kalmasın. Yasayı çıkarıp hakkını verselerdi bunlar olmayacaktı” dedi.
Torba yasada bu yönde düzenlemeye şu ana kadar da yer verilmemiştir.
http://www.alitezel.com/index.php?sid=yazi&id=6054 linki tıkladığınızda 19/03/2013 tarihinde ;
‘’Yaşınız Genç Emekli Olamazsınız, Yaşlısınız Sizi İşe Alamayız’’
Devlete başvurduklarında emeklilikleri, yaşları gelmediği için emekli olamıyor, iş başvuruları ise yaşlı oldukları için ret görüyordu.
Emeklilikte yaşa takılan Erkeklerin en büyük sıkıntısı ;
ü Çalışan eşlerinin ellerine bakmaları ,
ü Çocuklarını okula gönderdiklerinde okul harçlığı verememeleri,
ü Evlerinin ihtiyaçlarını karşılayamamaları,
ü Kira, su elektrik, doğal gaz paralarını ödeyememeleri gibi sıkıntılardan dolayı yaşam ile ölüm arasında gidip geliyorlar.
19/03/2013 tarihinde bu işin artık şakası olmadığını geçim sıkıntısının bu tür bunalımlara yol açacağını söylemiştik.
http://www.alitezel.com/index.php?sid=yazi&id=6231 linki tıkladığınızda 10/06/2013 tarihinde;
EYT grubu ise ısrarla soyut kavramlarla değil, somut yaklaşımlarla artık konuya neşter atılmasını istiyorlar.
Zor durumda kalınmadıkça onaylanmayan bir eylem şekli olan ölüm orucu ile EYT vatandaşımızın hayatını kaybetmesine inanın ben dahil bir çok sosyal güvenlik yazarı kahrolur ve üzülür.
Üstelik bu kişi hayatını kaybeder , ardından yasal düzenleme yapılırsa vicdanen rahatsızlık yaratmaz mı?
Bu travma ile aile fertlerinin psikolojik sorunları oluşmaz mı?
Kişi yıllardır hayalini kurduğu emekli aylığını alamıyor, vefatı ile hak sahipleri alıyor.
Bu da o aileyi perişan etmeye yetmez mi?
Onun için iş işten geçmeden EYT haklı isteklerine dikkate alınarak konuyla ilgili çözüm alternatifleri hazırlanarak TBMM getirilmesi gerekir.
Aslında binlerce EYT zaten emekli olamadıkları için yılın 365 gününü aile boyu ekonomik nedenlerden oruçlu geçiriyorlar.
EYT’ler artık hak arama adına sadece bizim yazdıklarımızla değil ,bugünlerde TBMM milletvekillerine ulaşarak bu dramları da dile getirmeli ,verilen sözlerin tutulmasını sağlayacak adımların atılmasını sağlamalılar.
VEDAT İLKİ / ALİTEZEL.COM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder